Tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilen Halil Sezai “Silahla taammüden yaralama” kabahatinden tutuklandığı belirtildi.
Tuzla’da 15 Eylül’de Halil Sezai, 67 yaşındaki Hüseyin Meriç’i darp ettiği imajlar ortaya çıkmasının akabinde gözaltına alınmış ve emniyette tabir vermesinin akabinde özgür bırakılmıştı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı darp vakasıyla ilgili soruşturmayı genişletmesinin akabinde Sezai’yi savcılık sözünün alınması için adliyeye çağırmıştı.
Sezai, yaklaşık 2 saat savcılıkta tabir vermesinin akabinde “Kasten silahlı yaralama” ve “Silahla tehdit” cürümlerinden tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti. Halil Sezai “Silahla taammüden yaralama” suçundan tutuklandı.
Tabirinde Hüseyin Meriç’i yaklaşık 2 yıldır tanıdığını belirten Sezai, “Geçmişte Hüseyin Bey’le tekraren yemek yiyip vakit geçirmişizdir. Daha sonra bu samimiyetimize güvenerek çekim için bu villayı kullanabileceğimizi düşündüm. Hüseyin Meriç ile görüşmeye gelirken sevdiği bir çiçeği aldım” dedi.
“SİNİRLE KENDİSİNE BİRKAÇ KERE VURDUM”
Sözünde, “Hüseyin Beyefendi ile samimiyetimize istinaden bu odun kesimini latife maksadı ile kendisine uzattım” biçiminde beyanda bulunan Sezai, şu halde devam etti: Bahçedeki tartışmamızda ben katiyen Hüseyin Bey’in ikametinin içine girmedim. Tüm tartışma villanın ortak müştemilatında gerçekleşmiştir. Daha sonra Hüseyin Beyefendi sokakta küfürlerine ve tehditlerine devam edince bir anlık sonla kendisine birkaç sefer vurdum. Ben de o sırada kendisine küfür etmiş olabilirim. Şahsa bu sırada ‘Ezan mı okuyorsun sen? Ezan okumak sana mı kaldı’ formundaki telaffuzum vakayla yahut dini pahalarla hiçbir alakası yoktur.”
“OLAY ESNASINDA ŞEHADET GETİRDİĞİNİ DUYMADIM”
Sezai sözünü şu formda sonlandırdı: Büsbütün Hüseyin Bey’in geçmişte villanın bahçesinde daima yüksek sesle ezan ve ilahi biçimi kayıtlar açıp taciz maksatlı dinlemesinden dolayıdır. Vaka esnasında katiyetle ezan okuduğunu yahut şehadet getirdiğini duymadım. Kendi konserlerimde dahi ezan okunduğunda konserime orta verip ezanın bitmesini beklemişimdir. Yaşanan bu hengame esnasında Hüseyin Beyefendi de beni darp etmiştir. Ben de yaralandım”
Cumhuriyet
