Yahya Kemal Türk, miyop göz rahatsızlığı nedeniyle kullandığı lens kayınca, 4 Aralık 2013 tarihinde Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Türk’ün ivedilikle ameliyat olmasına karar verildi. Lakin kusurlu ameliyat sonucu Türk, sağ gözünü kaybetti. Türk, ameliyatı yapan hekim hakkında savcılığa kabahat duyurusunda bulundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturması sonunda tabip hakkında Ankara 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılama sonucunda doktora ‘taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma’ hatasından 500 gün isimli para cezası verildi. Kararda, sanık hekimin ihtimam eksikliği nedeniyle Türk’ün yaralanmasına neden olduğu ve ameliyat sırasında kusurlu olduğu belirtildi.
GÖRME YETİSİNİ KAYBETTİ
Türk, ceza davası akabinde avukatı İsmail Kılıç aracılığıyla maddi ve manevi tazminat talebiyle Sıhhat Bakanlığı aleyhinde Ankara 6’ıncı Yönetim Mahkemesi’nde dava açtı. Dava dilekçesinde Türk’ün görme yetisini kaybettikten sonra çalıştığı işini bırakmak zorunda kaldığı, maddi olarak çok büyük bir ziyana uğradığı belirtildi. Yönetim mahkemesi, iş göremezlik tazminatı olarak Türk’e 174 bin 936 TL maddi tazminat ödenmesine karar verirken, yaşadığı ağır elem ve ıstırap nedeniyle de kendisine 100 bin TL, eşine 30 bin TL, oğluna da 20 bin TL olmak üzere toplamda, 150 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Sıhhat Bakanlığı, istinaf müracaatında bulundu. Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi 10’uncu İdari Dava Dairesi, 18 Kasım 2020 tarihinde mahallî mahkemenin hükmettiği 174 bin 936 TL’lik maddi tazminatı onadı. Fakat daire, sebepsiz zenginleşmeye yol açtığı gerekçesiyle verilen manevi tazminat kararını bozdu. Türk’e yalnızca 10 bin TL, eşi ve oğluna başka ayrı 5 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
‘GÖZLÜK YAZDIRMAK İÇİN GİTTİM, AMELİYAT ETTİLER’
Yahya Kemal Türk, 2013 Aralık ayında gözlük yazdırmak için hastaneye gittiğini anlatarak, “Gözümü denetim etti ve yaklaşık 20 yıl evvel taktırdığım lensin kaydığını söyledi. Acil bir halde ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Kabul edip ameliyat oldum. Daha sonra odaya alındığımda tansiyonum yükseldi. Gözümde kan birikti ve şişti. Gecenin saat 02.30’unda denetim emelli tabip yanıma geldi. Ben o an bir şey olduğunu ve ameliyatın makus geçtiğini anladım. Sonraki gün beni ameliyat eden tabibin rapor aldığını belirttiler. Beni de diğer bir doktora teslim ettiler. Gelen hekim da tekrar acil bir halde ameliyat olmam gerektiğini belirtti. Tekrar ameliyat oldum. Göz damarlarımda çok sıkışmadan ötürü patlama meydana gelmiş. Daha sonra gözümü kaybettim, kör oldum. Akabinde 9 kez ameliyat oldum. Lakin rastgele bir sonuç alamadık” dedi.
‘KARAR KARŞISINDA ŞOK OLDUM’
Hukuksal süreç başlattığını anlatan Türk, “Mahkeme beni İsimli Tıp’a gönderdi. Burada birinci ameliyatımın yanlış yapıldığı tespit edildi. Bu yüzden de doktora bir ceza verildi. Bunların akabinde maddi ve manevi tazminat davası açtım. Bu süreçte de bana 100 bin lira tazminat verildi. Daha sonra o yüz bin lira ‘aşırı zenginleşme’ görüldüğü için iptal oldu ve bana 10 bin lira verildi. Ben bu karar karşısında şok oldum. Bana bunu layık gördükleri için dağıldım. Bir sürü acılara maruz kaldım, hâlâ da acılarım devam ediyor” diye konuştu.
KOMİK BİR SAYIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ
Avukat İsmail Kılıç ise “Bölge Yönetim Mahkemesi verilen kararı kıymetlendirdi ve kelam konusu hükmedilen 100 bin liranın sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı gerekçesiyle düşürülmesi ve 10 bin lira hükmedilmesine karar verdi. Bu karar bizde hukuksal manada şok tesiri yarattı. Sonuç olarak ortada müvekkilimiz gözünü kaybetmiş, 2 ay içerisinde çok fazla acılar çekmiş ve 8 tane ameliyat geçirmiş ve karşılığında da 10 bin lira üzere komik bir sayıyla karşı karşıya kalması kelam konusu oldu” dedi.
Cumhuriyet
