İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yaptığı döneme ilişkin açılan 27 ayrı soruşturmayla ilgili İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı önceki gün yazılı bir açıklama yaptı.
Çataklı, İmamoğlu’nun belediye başkanlığından ayrılmasından sonra yapılan satın alma işlemlerinden dolayı soruşturma açılmadığını, ifade öncesinde müfettişlikten dosya incelemesi talebinde bulunulmadığını ve ilgili müfettişin siyasi tercihlerini, yaptığı soruşturmalardan ayrı tutacak kadar hukuka saygılı olduğunu savundu.
Çataklı’nın açıklamalarına İBB’den yanıt geldi. İBB tarafından yapılan açıklamada, Çataklı’nın açıklamalarının doğru olmayan bilgiler ve çelişkiler içerdiği belirtildi. İBB, Çataklı’ın 4 maddelik beyanlarını doğrusunun farklı olduğunu belirterek, hatalı bilgileri düzeltti.
İBB, İmamoğlu’na, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinde olmadığı tarihte gerçekleşen satın almayla ilgili soruşturma açıldığını, savunma hakkını kullanabilmesi için iddialara ilişkin talepleri yanıtsız bırakıldığını, süreci siyasi tercihleri açık bir müfettiş yönettiğini belirtti.
İBB’den yapılan yazılı açıklamanın tam metni şu şekilde:
“Sn. ÇATAKLI’nın BEYANI:
1. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun görevde olmadığı tarihte yapılan satın almalardan dolayı hakkında soruşturma izni verildiğine ilişkin iddianın doğru olmadığını, sorumlu tutulduğu ve hukuka aykırılık tespitiyle hakkında soruşturma izni verilen ödemelerin tamamının, ödemesi sonradan yapılsa da kendisinin görevde olduğu döneme ait olduğu iddiası;
DOĞRU BİLGİ:
07.01.2020 tarihli ve Mül.Tef.Kur.Bşk.2020/6 sayılı “Soruşturma İzni Verilmesi” kararının 2’nci Maddesinde aynen;
“Beylikdüzü Belediyesi Bilgi İşlem Müdürlüğünce 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22/d maddesine göre 20.05.2019 tarihinde gerçekleştirilen 83.500,00.-TL bedelli Beylikdüzü Belediyesi Müdürlüklerinde Kullanılmakta Olan Tümleşik Bilgisayarların Belleklerinin Artırımı Amacıyla Bellek Ram Alımı İşinde…” denilmek suretiyle ihalenin 20 Mayıs 2019 tarihinde yapıldığı bizzat Yetkili Mercii Sn. İçişleri Bakanı tarafından ifade edilmektedir.
20 Mayıs 2019 tarihinde Sn. İMAMOĞLU’nun görevde değildir, İBB Başkanı seçildikten sonra bu seçimin YSK tarafından iptal edilmesi ile ne İstanbul Belediyesi’nde ne de Beylikdüzü Belediyesi’nde belediye başkanlığı görevi bulunmamaktadır. Öte yandan, bu ihale ilgili olarak yapılan ödeme de ihale tarihinden sonra olup, Sn. İMAMOĞLU’nu bilgisi dahi bulunmayan bu ihale ve ödeme ile ilişkilendirmek mümkün değildir.
Sn. ÇATAKLI’nın BEYANI:
2. İfade öncesinde müfettişlikten dosya incelemesi talebinde de bulunulmadığı, bulunmuş olması halinde bu isteğinin değerlendirileceğinin muhakkak olduğu iddiası,
DOĞRU BİLGİ:
27 konudaki ifade istem yazısında mülkiye müfettişi tarafından belediye başkanı olarak Sn. İMAMOĞLU’nun bu ihalelerde nasıl bir sorumluluğu bulunduğuna ve diğer açıklayıcı bilgilere yer verilmemiştir. Bu nedenle ifade istem yazısına yazılı olarak verilen 27 cevapta da ayrıntılı bilgilenme isteğinde bulunulmuş ve:
“… HAKKINDAKİ İDDİALARI, BU İDDİALARIN DAYANDIĞI DELİLLERİ, ÜZERİNE ATILI FİLLERİN HUKUKİ NİTELENDİRMESİNİ BİLMESİNİN ANAYASAL BİR ZORUNLULUK OLDUĞU, aksi halde tüm bu hususlar bildirilmeyen kişinin kendisini yeterince savunamayacağının açık olduğu, bütün bu işlemler CMK’na göre hazırlık soruşturmasının safhalarını oluşturduğu ve idari mercilerce yapılan soruşturma da bu safhaya yakın işlemler olduğuna göre, hakkında ön inceleme yapılan kimsenin; hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fiillerin hukuki nitelendirmesini bilmeden ifadesinin talep edilmesi ve hakkında fezleke düzenlenmesinin açıkça hukuka aykırı olduğu belirtilerek yukarıda açıkladığım hususlar açıklanıp tarafıma bildirilmediği sürece ifade vermemin yasal yönden mümkün olamayacağı…”
denilmek suretiyle ayrıntılı bilgi talep edilmiştir. Bu talep dosya inceleme talebiyle eşdeğerdir. Ancak Sn. İMAMOĞLU’nun bu istekleri yerine getirilmemiş ve savunma hakkı kısıtlanmıştır. Bu nedende açıklamada yer alan “dosya incelemesi talebinde de bulunulmadığı, bulunmuş olması halinde bu isteğinin değerlendirileceği” şeklindeki beyan gerçeği yansıtmamaktadır.
Sn. ÇATAKLI’nın BEYANI:
3. İfade istek yazısında hakkında ön inceleme yapılanın, hangi konuda ifadesinin istendiğinin açıkça belirtilmesinin yeterli olduğunu ve bilirkişi raporlarının hakkında ön inceleme yapılana iletilmesi gibi bir uygulamanın mevcut olmadığı iddiası,
DOĞRU BİLGİ:
Beyanda yer alan; “İfade istek yazısında hakkında ön inceleme yapılanın, hangi konuda ifadesinin istendiğinin açıkça belirtilmesinin yeterli olduğu..” ve “bilirkişi raporlarının hakkında ön inceleme yapılana iletilmesi gibi bir uygulamanın mevcut olmadığı” beyanları doğru değildir.
Çünkü, 4483 sayılı Kanuna ve CMK’na göre yapılan ön inceleme ve soruşturmalarda genel kural; hakkında ön inceleme yapılanın hakkındaki somut iddiaların, bu iddiaların dayandığı delillerin, var ise bilirkişi raporlarının ve üzerine atılı fiillerin hukuki nitelendirmesinin ifadesi talep edilen kişiye soruşturmacı tarafından bildirilmesidir. Bu bilgilendirme yapılmadan hiç kimse soyut iddialarla suçlanamaz ve ifadeye çağrılamaz. Savunma hakkı en temel insan haklarından olup T.C. Anayasası’nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin garantisi altındadır, kısıtlanamaz. İfade istem yazısına verilen cevap yazısında bilirkişi raporlarının incelenmesi talebi de yer almıştır. Çünkü bilinmeyene, görülmeye karşı savunma yapmak hukuken mümkün değildir. Bu nedenle Sn. Bakan Yardımcısının bu konudaki beyanları da gerçeği yansıtmamaktadır.
Sn. ÇATAKLI’nın BEYANI:
4. İlgili müfettişin son derece yetkin bir bakanlık bürokratı (denetim elemanı) olup siyasi tercihlerini, yaptığı soruşturmalardan ayrı tutacak kadar hukuka saygılı olduğu iddiası.
DOĞRU BİLGİ:
Beylikdüzü Belediye Başkanlığını denetlemekle görevlendirilen Mülkiye Başmüfettişinin hazırladığı savunma hakkını dikkate almayan ifade istem yazıları karşısında sayın İMAMOĞLU’nun savunma hakkını kullanabilmesi için hakkındaki somut iddiaların ve eylemlerin neler olduğunu, illiyet bağının nasıl kurulduğunu, aleyhindeki delillerin ve var ise bilirkişi raporlarının neler olduğunu ve ancak bunlar kendisine bildirildikten sonra ifade vermesinin mümkün olduğunu yazılı olarak bildirmesine rağmen bu talepleri dikkate almaması ve olmayan ifadeleri gerçeğe aykırı olarak raporlaştırması hususları dikkate alındığında denetim görevlilerinin uyacakları meslekî etik davranış ilkelerine ve yasalara ne kadar uygun olduğunu kamuoyunun ve hukukun vicdan ve takdirlerine sunuyoruz.
Cumhuriyet