İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Planlama Ajansı Vizyon 2050 Ofisi, İstanbul Kentsel Tahlil Raporu’nu tamamladı. Çarpıcı dataların yer aldığı rapora nazaran İstanbul son 25 yılda tarım alanlarının yaklaşık yüzde 25’ini kaybetti. Tartışmalı Kanal İstanbul projesi de eklenince bu sayı yüzde 40’a ulaşacak. Mega projeler 98.6 kilometrekare orman alanını, 143.3 kilmetrekare de tarım alanını yok ediyor. 690 km. kıyı uzunluğu bulunan İstanbul’da bu uzaklığın yüzde 40’ı erişilemez durumda. Yani yurttaş kıyıya erişemiyor. Yoksulluk 2017 yılından itibaren süratle artıyor.
İstanbul Kentsel Tahlil Raporu’nda kentin kentsel alanlarının 1980’li yıllardan beri kuzeye gerçek büyüdüğü ve kırsal alanları baskı altına aldığı tabir edildi. Rapora nazaran İstanbul’daki orman alanları 1990 yılında 285 bin hektarken 2020 yılında yaklaşık 50 bin hektar gerileyerek 238 bin hektara düştü. 2004 – 2019 yılları ortasında “kişi başı ekilebilir alan” da yaklaşık yüzde 35 oranında düştü. 3. havalimanı inşaatı ile 61.9 kilometrekare orman alanı ve 2.11 kilometrekare tarım alanı yok edildi. 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu inşaatıyla ise 32.4 kilometrekare orman alanı ve 6.7 kilometrekare tarım alanı kaybedildi. Kanal İstanbul projesi hayata geçerse 4.1 kilometrekare hektar orman alanı ile 134.5 kilometrekare tarım alanı yok olacak.
MAKSADA UYGUN DEĞİL
Kentteki işsizliğe de değinilen raporda genç işsizliğin kalıcı hale geldiği, emeklilik sonrası çalışmanın da arttığına dikkat çekildi. Rapora nazaran İstanbul’da faal olarak 277 bin üniversite mezunu iş arıyor. ABD Doları cinsinden hane halkı aylık gelirleri 2006 yılı düzeyinin altında kaldı. Yani gelirler 2013 yılından itibaren sistemli olarak azaldı. Yoksulluk 2017 yılından itibaren süratle artıyor.
Nüfusun yüzde 70’i zelzele bölgesinde yaşıyor. Raporda kasım 1999’dan beri zelzele için toplanan ve ölçüsü 72 milyar liraya ulaşan özel tüketim vergilerinin zelzeleyle ilgili bilimsel rapor ve incelemelerde yüksek riskli olduğu belirtilen ilçe ve bölgelerdeki binaların güçlendirilmesi ve dönüştürülmesi için kullanılmadığı vurgulandı. Raporun bu kısmında ayrıyeten “6306 sayılı kanunun verdiği istimlak yetkisi sarsıntı riski olan alanları dönüştürmek için değil, arsa pahası yüksek topraklara el koymak için kullanıldı” sözlerine yer verildi.
Öte yandan rapora nazaran İstanbul’da 2019 yılında kişi başına düşen faal yeşil alan 2.67 metrekare. 690 km. kıyı uzunluğu bulunan İstanbul’da bu aralığın yüzde 40’ı erişilemez durumda. Yani yurttaş kıyıya erişemiyor.
Cumhuriyet
