Eski Genelkurmay Lideri İlker Başbuğ, gazetemize geçen ay verdiği söyleşide “Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi” sözlerini kullanmıştı. Başbuğ, bu tabirleri sonrası AKP ve yandaş basın tarafından gaye gösterilmişti.
AKP, Başbuğ hakkında 81 vilayette kabahat duyurusunda bulunurken, şikayet sonrası hakkında soruşturma başlatılan İlker Başbuğ, bugün İstanbul adliyesine giderek savcılığa söz verdi.
İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, Başbuğ’un, kendisi hakkında yapılan cürüm duyurularına ait İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın daveti üzerine bugün tabire gittiğini bildirdi. Sezer, bahse ait Başbuğ’un açıklamasını da paylaştı:
‘İTİBAR ETMİYORUM’
“Bu kabahat duyurularına prestij etmiyorum ve hiçbir biçimde karşı savunma yapmayacağım” diyen Başbuğ, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“Dünya Adalet Projesinin Hukukun Üstünlüğü Endeksinde, Türkiye 2020 yılında, 128 ülke ortasında 107. sırada yer almıştır. Bu Türkiye’ye yakışan bir sonuç değildir.
Hukukun üstünlüğü konusunda bir ilerleme, iyileştirme gerçekleştirilemeden, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı problemleri, başta iktisat olmak üzere, çözebilmesi zordur.
Bu nedenlerle hukuk ve yargı konusu, Türkiye’nin birinci öncelikli meselesidir, mevzusudur.
Son kitabım; Türkiye Cumhuriyeti’nde Güç Odaklarının Uğraşı, kitap serisinin üçüncüsüdür. Bu kitap 1961-1980 periyodunu, o günün kurallarında ve o günlerde gelişen olaylar çerçevesinde kıymetlendirmektedir.
4 Ocak 2021 günü bir gazetede bu kitabın tanıtımıyla ilgili bir söyleşim yayınlandı. Bu söyleşiden hareket edilerek hakkımda kabahat duyurularında bulunuldu. Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu, var olduğu bir ortamda, bu söyleşiden bir kabahat ögesi çıkartılabilmesi kelam konusu bile olamaz.
Bu nedenlerle, bu kabahat duyurularına prestij etmiyorum.
Bu inançla da, bu hata duyurularına karşı hiçbir biçimde savunma yapmayacağım.
Bu davranış, Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne ve kendime olan saygımın doğal sonucudur.”
Cumhuriyet
