Fotoğraf: Nagihan Yılkın
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP’de uzun yıllar siyaset yapmış olan Melih Bulu’yu Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atamasına yönelik yansılar sürüyor.
İslami topluluğun en bilinen hak örgütlerinden Mazlum-Der tarafından yapılan basın açıklamasında, Melih Bulu’ya yönelik protestolardaki polis şiddetine reaksiyon gösterildi. Öğrencilerin şovlarında polislerin orantısız güç kullandığı ve bunun kabul edilemez olduğu belirtildi.
Mazlum-Der’in açıklamasında, “Toplanma ve şov hakkı anayasal garanti altına alınmış temel insani bir haktır. Devletin misyonu niyetlerini lisana getirmek isteyenlere mâni olmak değil, provokasyonları engelleyerek bu tabirlerin özgürce lisana getirilmesinin şartlarını sağlamaktır” tabirleri kullanıldı.
Mazlum-Der’in açıklaması şu formda:
“Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanması sonrasında başlayan protestolar her geçen gün farklı nitelik kazanarak devam etmektedir. Olayların gelişimine paralel birçok kere şahit olduğumuz polis şiddeti örnekleri de görülmeye başlamıştır.
Yapılan şovlara yönelik orantısız güç kullanımı ve hukuksuz müdahaleler, eylemcilerdeki kinin artmasına neden olduğu üzere provokasyon peşindeki kümelerin bu tıp hareketleri fırsata çevirerek diğer boyuta taşımasına da taban hazırlamaktadır.
Boğaziçi Üniversitesindeki protestolar sırasında gözaltına alınan birtakım öğrencilerin gözaltı süreçleri sırasında başörtülerinin çıkartılıp takmalarına müsaade verilmediği, karşıt kelepçe takılarak yerlerde sürüklendiği ve annelerine küfür edildiği halinde toplumsal medyaya yansıyan savlar vahim, bir o kadar da kabul edilemezdir. Başta kolluk kuvvetleri olmak üzere devleti temsil edenlerin kuşanacakları tek zırh hukuk zırhıdır. Kamu otoritesinin keyfi kullanımı yoluyla hukukun dışına çıkılması, fiili yapanlar açısından bir cürüm olduğu üzere temel insani hakların ihlaline sebebiyet verir. Geçmişte birçok örnekte görüldüğü üzere bu çeşit müdahalelerin olayları tahrik etmekten öteki işe yaramadığını da ayrıyeten hatırlatmak isteriz.
Toplanma ve şov hakkı anayasal teminat altına alınmış temel insani bir haktır. Devletin vazifesi fikirlerini lisana getirmek isteyenlere mâni olmak değil, provokasyonları engelleyerek bu tabirlerin özgürce lisana getirilmesinin şartlarını sağlamaktır. Polisin yaşanan olaylara karşı sergilediği hukuk tanımaz halin, sürecin daha da alevlenmesini tahrik edecek bir potansiyel taşıdığı ve istenmeyecek daha vahim riskler içerdiği yadsınamaz bir gerçektir.
Mazlum-Der olarak:
– Kolluk kuvvetlerini hata teşkil eden tahrik edici davranışlarına hemen son vermeye,
– Devletin ilgili kurumlarını ve olayın tüm taraflarını sorumluluk duygusu ile hareket ederek provokasyonların önüne geçmeye davet eder;
– Vandallığa evrilen şovların meşruiyetini yitireceğini hatırlatırız.”
Cumhuriyet
