Şevket Çoruh, Tiyatro sanatkarı Rasim Öztekin’in, Kel Hasan Efendi, İsmail Dümbüllü, Münir Özkul, Ferhan Şensoy üzere Klâsik Türk Tiyatrosu’nun kıymetli bir simgesi olan kavuğu, kendisine devredeceğini açıklamasının akabinde, “Resmî makamlar tarafından bir başımıza bırakılmışken bizi tekrar sarıp sarmalayan, yalnız olmadığımızı hatırlatan ustalarımız oldu. Bu onuru, tüm ustalarım ve her şeye “rağmen” tiyatro yapmaktan vazgeçmeyen tüm tiyatro işçileri ismine kabul ediyorum” dedi.
“Rasim Öztekin’e geçen “kavuk”un bana devredileceğini bugün gururla öğrendim” sözlerini kullanan Çoruh, “Bu onuru, tüm ustalarım ve her şeye “rağmen” tiyatro yapmaktan vazgeçmeyen tüm tiyatro işçileri ismine kabul ediyorum” halinde konuştu.
“YAŞASIN SANAT, YAŞASIN TİYATRO, YAŞASIN İNSAN”
Çoruh’un, bahse ait toplumsal medyadan yaptığı açıklamanın tamamı şu halde:
“Kişisel uğraşlarımızla doğurup seyirci ve meslektaşlarımızın takviyesi sayesinde büyüttüğümüz seyahatin, kendi küçük tesiri büyük bir virüs marifetiyle sekteye uğradığı bugünlerde, resmî makamlar tarafından bir başımıza bırakılmışken bizi yeniden sarıp sarmalayan, yalnız olmadığımızı hatırlatan ustalarımız oldu.
Klâsik tiyatromuzu temsil eden, Kel Hasan Efendi’den İsmail Dümbüllü’ye, ondan Münir Özkul’a, Ferhan Şensoy’a ve Rasim Öztekin’e geçen “kavuk”un bana devredileceğini bugün gururla öğrendim. Bu onuru, tüm ustalarım ve her şeye “rağmen” tiyatro yapmaktan vazgeçmeyen tüm tiyatro işçileri ismine kabul ediyorum. Bu emaneti benden sonra taşıyacak ve tiyatroyu yaşatmak için çalışacak meslektaşımla buluşana kadar; yaşasın sanat, yaşasın tiyatro, yaşasın insan!”
Cumhuriyet