Ipsos Araştırma şirketi tarafından 12-18 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilmiş olan 11. periyot saha çalışmasında; salgının tesirlerinin toplumsal sınıf ortasında bir fark gözetip gözetmediği konusu ele alınmıştı. Birebir soru bu periyot yapılan araştırmalarda tekrar sorulduğunda vatandaşların bu mevzudaki görüşünde bir değişiklik olmadığı görüldü. Toplumun yarısı salgının sınıfsal fark gözetmediğini herkesi tıpkı düzeye getirdiğini düşünüyor. Bu görüşün münasebetlerinden birisi siyasetçi, iş insanı, sanatçı üzere “ünlü ve varlıklı” kesitlerin de koronavirüse yakalandıklarını yahut yakalanabileceklerini medyada görmemizle alakalı olabilir. “Zenginler” de karantinada kalıyor, maske takıyor bilgisi demek ki hepimiz bu bahiste eşitiz kanısına yol açıyor. Öte yandan bu fikre karşı çıkan, salgının aslında sınıfsal farklılıkları derinleştirdiğini söyleyenler (%43) üst sınıfın salgın sürecinde karantina kaldıkları süredeki hayat şartlarına, işe gitmek zorunda olmamalarına, tedaviyi tıpkı koşullar altında almadıklarına dikkat çekiyor.
TOPLUMDA DAHA SIKINTI GÜNLER GÖRECEĞİZ BEKLENTİSİ HAKİM…
Ipsos; Vatandaşlara Temmuz ayı başında salgında sıkıntı günlerin geride mi kaldı yoksa daha sıkıntı günler bizi mi bekliyor sorusunu yöneltmişti. O periyot vatandaşların %54’ü daha güç günlerin beklendiğini, %31’i ise geride kaldığına konusunda niyetlerini tabir etmişti. Toplumdaki bu olumsuz hava vakit geçmesine karşın değişmemiş, hatta geçen vakte içerisinde iyimser beklenti de zayıflamış. Ekim başında yapılmış olan Ipsos’un haftalık araştırmasında, iyimser beklentiye sahip olanların oranı %22’ye düşerken, karamsar beklentiye sahip olanların ise yeniden çoğunluğu oluşturduğu (%59) tespit edildi.
TOPLUMUN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU SALGININ EKONOMİK TESİRLERİNE DAİR KAYGI TAŞIYOR.
Araştırmada salgın devrinde bireylerin farklı mevzularla bağlantılı olarak telaş seviyeleri de takip edildi. Bilhassa toplumda iktisada dair kaygı düzeyi yüksek, alt ve orta sınıfta bu tasalar üst sosyoekonomik (SES) sınıfa kıyasla daha yüksek olsa da toplumun geneli bu bahiste telaşlı. Örneğin; çalışanlar ortasında işsiz kalmaktan kaygı duyanların oranı alt sosyoekonomik sınıfta (DE SES) %94, üst sosyoekonomik sınıfta (AB SES) %70. Ay sonunda faturaları ödeyebilme konusunda tasa yaşadığını belirtenlere baktığımızda bu oran %84… Birebir oran DE SES kümesinde %90lara çıkıyor, fakat AB olarak tanımladığımız üst SES kümesinde da %73 üzere hayli yüksek bir seviyede…
