Atatürk’ün İzmir’e 16. gelişinde; 146 gün konuk olduğunu anlatan, yedi kitabım bulunmaktadır. Bunların içinde Atatürk’ün tüm İzmir anılarını anlatan; İzmir Büyük Kent Belediyesi (APİKAM) tarafından “Gazi’nin İzmir Anıları” isimli kitabım ile yeniden tıpkı kurumdan çıkan; “Atatürk’ün İzmir Günleri” albümüm bulunmaktadır. Son kitabım, APİKAM tarafından fiyatsız dağıtılmaktadır. Cumhuriyet’in Egesi’nde, her hafta, üstteki kitaplarımdan faydalanarak, 29 Ekim 1923 tarihine kadar, “Atatürk ve İzmir” başlığı altında yayımlayacağım.
Atatürk’ün İzmir’e birinci gelişi şöyledir:
Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal, Harp Akademisi’nde de zekâsı, yetenekleri ve üstün kişiliğiyle kendisini arkadaşlarına ve hocalarına tanıtmış, onların içten sayrı ve sevgisini kazanmıştır. Harp Akademisi’nden mezuniyeti izleyen günlerde, istibdat ve padişah rejimi aleyhindeki kanıları ve durumu kuşku çekerek kısa müddette olsa İstanbul’da tutuklu kalmıştır.
Birkaç gün mahpus kaldıktan sonra, sürgün evrakına ‘kolayca bir araç bulup dönemeyeceği bir yere gönderilmek’ kaydı konulan Yüzbaşı Mustafa Kemal, 5. Ordu’nun merkezi olan Şam’a sürgün edilmiştir. Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal, 10 Şubat 1905 günü Şam’a gitmek üzere gemiyle İstanbul’dan ayrılmıştır. Birkaç gün sonra, İzmir’e bindiği geminin uğraması üzerine, kısa bir müddet İzmir’de kalmıştır. O’nun İzmir’le birinci tanışması; onun ve arkadaşı Ali Fuat Bey’in anılarıyla günümüze kadar ulaşmıştır.
11 Ekim 1925 günü İzmir Belediye binasından halka yaptığı konuşmasında, İzmir’le birinci kez tanışmasını şöyle anlatmıştır:
“Benim İzmir’i birinci gördüğüm gün okuldan çıkarak sürgüne gittiğim gündür. Bu hoş memlekette, sürgüne giderken birkaç saat geçirmiştim. O vakit bu hoş rıhtımı, baştanbaşa, bize can düşmanı olan bir ırkın mensupları ile dolu görmüştüm. O vakit karar vermiştim ki; İzmir, gerçek, soylu ve asil Türk İzmirlilerden gitmiştir. Ancak ne yapayım ki; O tarihte bu gerçeği açıklamaya imkân yoktu. Zira sürgün yerine gidiyordum. O gün, bu gerçeği açıklayamamak yüzünden bütün memleketin, İzmir’le bir arada ne kadar büyük, ne kadar acı felaketlere uğradığını elbette bilirsiniz.”
Mustafa Kemal’in sürgün arkadaşı olan Ali Fuat Beyefendi, bu seyahat sırasında yaşananları şöyle anlatmıştır:
“Mustafa Kemal, ben, Müfit Kırşehir ve öteki birtakım seçkin yüzbaşılar İstanbul Limanı’ndan kalkan bir Nemse vapuruyla Beyrut’a hareket ettik. Sonraki gün öğlen üzeri İzmir’e geldik. İzmir’i birinci kere görüyordum. Üç arkadaş bir otomobil tutarak Kordonboyu’nda dolaştık. Kent olağanüstü hoştu. Kentteki gazinolarda orkestralar çalıyordu. Birine girmek istedik, ama sonra vapuru kaçırmaktan korkarak bundan vazgeçtik.” 24 Mayıs 2021
Cumhuriyet