Tarım Orman-İş Sendikası, Antalya Beycik Köyü’nde yapılacak orman kesitlerine karşı, mahallî etraf hareketleri tarafından yürütmeyi durdurma ve sürecin iptali davası açılmış olmasına rağmen jandarma eşliğinde ormana gelerek alandaki tüm kızılçamları kesen Orman Genel Müdürlüğü’ne (OGM) yönelik bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, mahkeme sonucu beklenmeden, ortalarında 100 yıllık ağaçların da bulunduğu ortalama 30-40 yaşlarındaki kızılçam orman ağaçlarının kesildiği tabir edilirken, sadece yaban hayatının değil, bölgedeki endemik bitkilerin de büyük ziyan gördüğünün altı çizildi. Ekosistem bütünlüğüne karşıt olarak orman amenajman planlarında belirtilen etanın çok üzerinde kesim yapıldığı belirtilen açıklamada, OGM’nin bu yıl da amenajman planlarına muhalif olarak 15 milyon metreküp yerine 40 milyon metreküp odun üretimini hedeflediği tabir edildi.
“MEYDANA GELEBİLECEK BİR OLAYDA SORUMLU SİZSİNİZ”
Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Kesilen orman modülünün üst kısmında bulunan Tahtalı dağı kütlesi, Beycik köyüne yanlışsız büyük bir eğimle gelmektedir. Bu arazi yapısı sel ve taşkına her vakit açıktır. Sel ve taşkınını önleyebilecek tek doğal dokunun ‘gençleştirme’ ismi altında kesilmesi sonucu, Beycik köyü sel ve taşkına karşı daha açık bir hale gelmiştir. Buradaki ormanı kesmek resmen cinayettir. Burada önümüzdeki süreçlerde meydana gelecek sel ve taşkınlarda en küçük bir zararın oluşması durumunda tek sorumlunun OGM olacağını ilan ediyoruz.”
DURMUŞ: “SORUNUN GERİSİNDE RANT VAR”
Cumhuriyet’e konuşan Tarım Orman-İş Sendikası Genel Lideri Şükrü Durmuş, “OGM birçok vilayette olduğu üzere ismine ‘suni temsil’ dedikleri sistemle, var olan ağaçların tamamını kesip, yerine yine tohum ekiyor. Sermayenin değil, gerçek orman işçilerinin bir lafı vardır, “Tarlada pırasa yetişir, ormanda ağaç”. Bunlar tarla ormancılığı yapıyor. Bu türlü bir çalışmanın yapılabilmesi için o alanda erozyon riskinin olmaması gerekir. Burada ise fecî bir risk var. Antalya Beycik Köyü büsbütün yamaç bir yerde ve burada bir taşkın olduğunda otomobil büyüklüğündeki taşları sürükler halde su akıyor. Pekala artık ne olacak? Bir yıl sonra bu toprak burada tutunamayacak. Sorunun gerisinde rant var. Bunun ismi açıkça cinayettir” dedi.
Cumhuriyet
