Mersin Barosu Lideri Alım Yeşilboğaz, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isimli yıl açılışında, “Diğer kurumlarda terör örgütleriyle böylesine içli-dışlı olan bireyler nasıl mesleklerinden men edilebiliyorsa, avukatlar için de bu türlü bir sistemin gerekip gerekmediği tartışılmalıdır” kelamlarına reaksiyon göstererek, “Avukatlık Kanunu’nda ‘meslekten men’ zati var. Sıkıntılara tahlil ararken daima bir cezalandırma, hesap görme emeliyle hareket edildiğini net bir halde görüyoruz. Çoklu baro getirirken, baroları parçalarken mazeretleri ‘din’ idi, artık ise terör” dedi.
“ÇOKLU BARODA MAZERETLERI DİN İDİ, ARTIK TERÖR”
Mersin Barosu Lideri Alım Yeşilboğaz açıklamasında, “Avukatlık Kanunu’nda ‘meslekten men’e ait sert ve uygulanabilir hususlar aslında var. Yargı kararları olmadan kimse mesleğinden men edilemez. Süreci baro liderleri üzerinden işletmek de istiyor olabilirler; lakin her hâlükârda katılaşmış 2 yılı geçen duruşma kararları olmak zorunda. Öteki yandan terör örgütü iltisakı suçlamasıyla avukatlar hakkında davalar artabilir ve bu formda de meslekten menler yaşanabilir. Fakat bunu yapmaları hukuken mümkün değil.
Çoklu baro getirirken, baroları parçalarken mazeretleri ‘din’ idi, artık ise terör. Hukuku kullanarak kararlarını yasal hale getirmek istiyorlar; ancak hukuka ziyan veriyorlar. Son periyotlarda avukatların önemli meseleleri varken, problemlerine tahlil ararken daima bir cezalandırma, hesap görme emeliyle hareket edildiğini net bir formda görüyoruz. Daha evvel barolara müdahale edilme konusunda mazeret yaratıldı. Ankara Barosu mazeret kılındı. Baroları ele geçirmeye çalışan bir yapı gündeme getirildi ve maddeleşti. Biz her satırda hukuku, hukukun üstünlüğünü, adaleti, eşitliği savunmak zorundayız. Adaletin herkes için eşit bir halde tecelli etmesini takip etmek zorundayız. Ebru Timtik vakasında barolar bir hatası savunmuyor. Burada savundukları, beşerler adalet istiyor, adil yargılanma hakkını istiyor” tabirlerini kullandı.
Cumhuriyet
