MHP Genel Lider Yardımcısı Yaşar Yıldırım, Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım’ın ‘ışıklar yanıyor’ paylaşımına reaksiyon göstererek, tekrar AYM’yi maksat aldı.
Yıldırım, Anayasa Mahkemesi üyesinin yaptığı paylaşımın vesayeti andırdığını ve darbe çağrışımı yaptığını ileri sürerek, “Hakim beyefendi ‘Bu niyetle söylemedim’ diyor lakin sonuç prestijiyle ‘Şüyuu, vukuundan beter’ diye bir tabir vardır. Askeri vesayet bitti, hakim vesayeti mi başladı? Soru işaretleri… Bu yanlış. Türkiye’de darbeler periyodu bitmiştir, hakimiyet kayıtsız koşulsuz milletindir” sözünü kullandı.
‘TÜRKİYE’DE SİSTEM DEĞİŞTİ’
Yıldırım, Engin Yıldırım’a yönelik Anayasa Mahkemesinin nasıl bir süreç yapacağını takip ettiklerini belirtti.
MHP başkanı Devlet Bahçeli’nin AYM ile ilgili kelamlarını anımsatan Yıldırım, “Anayasa Mahkemesi ile de ilgili Sayın Genel Liderimizin ortaya koyduğu hadise bir bunun parlamenter sistemin ve darbenin eseri olduğudur. Anayasa Mahkemesinin misyonu nedir? Parlamentodan çıkan kanunların anayasaya uygun olup olmadığını izlenmesi, takibi ve düzeltilmesi. Hem darbe eseri hem de parlamenter sistemin eseri… Bugün Türkiye’de sistem değişmiştir, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gelmiştir. Bu sistem geldikten sonra kurum ve kuruluşların da yeni sisteme nazaran ayarlanması ve uygulanması gerekir.”
‘YARGITAY İŞİ GÖRMEYE BAŞLADI’
Yıldırım, Anayasa Mahkemesi’ne yönelik yapılacak düzenlemeyi parlamentonun belirleyeceğini kaydederek, “Görev ve yetkilerini de belirlemek gerekir. Anayasa Mahkemesinin kuruluş hedefi ve misyonu, kanunların anayasa uygun olup olmadığının kontrolü ancak önüne gelen Anayasa Mahkemesine müracaat ediyor. Bir nevi Yargıtay işi görmeye başladı. Kendi sonlarını genişletiyor. Hiç kimsenin de müdahale etme üzere bir bahtı yok. Yüksek mahkeme nasıl canı isterse o denli karar veriyor” biçiminde konuştu.
Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu hakkında verdiği tekrar yargılama kararına 14. Ağır Ceza Mahkemesinin “yeniden yargılamaya gerek olmadığı” kararıyla karşılık verdiğini söyleyen Yıldırım, şöyle konuştu:
“Şimdi bunun gibisi sistemimizde Yargıtay bozar gönderir mahallî mahkeme kararında direnir ancak en son kelamı Yargıtay söyler. Anayasa Mahkemesinin bu türlü bir kelam söyleme hakkı var mı? Burada bir yetki aşımı var. Önemli biçimde bir zahmet var. Belirlenmesi lazım hudutlarının. Nerede yetkilisin? Nereye kadar yetkilisin?”
Cumhuriyet
