İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonda kapalı olarak yapılan duruşmada, sanık savunmalarının alındığı öğrenildi.
Evrak kapsamında birtakım şahitlerin da dinlenildiği duruşmada, sanıklar ve avukatlarının taleplerinin alındığı bildirildi.
Orta kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Aykut Güçlü, Oğuzhan Ceylan, Fazıl Adnan İzgi, Mehmet Deveci, Veli Tuluy ve Erkan Ünal’ın, “yargılamanın geldiği etap, tutuklulukta geçirdikleri mühlet, kaçma kuşkusunun bu kademede bulunmaması, savunmalarının alınmış olması ve kanıtları karartma kuşkularının ortadan kalması” nedenleriyle isimli denetim koşuluyla tahliyelerine karar verdi.
Heyet, sanıklar Yurt Atayün, Faik Şaşmaz, Kazım Aksoy, Erol Demirhan, Nuh Mehmet Damacı, Ayhan Albayrak, Ali Fuat Yılmazer ve Mustafa Gökkılıç’ın ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Çağrılmalarına karşın duruşmalara katılmayan şahitler ve müştekiler hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDE YER ALAN CÜRÜMLER
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 15’i firari 34 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, emniyet ve yargı kurumlarının içine sızan FETÖ’cülerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin Tahlil Süreci’nde yürüttüğü siyasetlerden ötürü MİT’i terör örgütü PKK/KCK ile alaka içindeymiş üzere göstererek, 7 Şubat 2012’de MİT Lideri Hakan Fidan’ın da ortalarında bulunduğu birtakım vazifelileri söze çağırma ve yakalama kararı çıkarma halinde kumpas kurguladıkları belirtiliyor.
İddianamede, ortalarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de bulunduğu 15 sanık hakkında “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya yahut misyonunu yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme”, “devletin saklı kalması gereken bilgilerini siyasal yahut askeri casusluk gayesiyle temin etme”, “gizliliğin ihlali” ve “nitelikli resmi dokümanda sahtecilik” hatalarından birer defa ağırlaştırılmış müebbet ve 26 yıl ile 53 yıl ortasında değişen mahpus cezaları talep ediliyor.
Başka sanıkların da yeniden benzeri kabahatlerden birer sefer ağırlaştırılmış müebbet ile 26,5 yıldan 45,5 yıla kadar başka ayrı mahpusla cezalandırılmaları isteniyor.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianame ekinde yer alan dokümanların ulusal savunmaya ve ulusal güvenliğe ait devlet sırrı olabilecek nitelikte evraklar olma ihtimali bulunduğundan devlet sırrı sayılmasına karar verip bu evrakın incelenmesinin ve dokümanlardan örnek alınmasının mahkeme heyeti haricinde kalan bireyler tarafından yasaklanmasına hükmetmişti.
YAYIN YASAĞI VE KAPALI OTURUM KARARI
Davanın 22 Haziran’daki birinci duruşmasında hazır bulunan MİT’i temsilen Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatı, yargılamanın kapalı oturumlarda yapılmasını talep etmişti.
Mahkeme heyeti, kamu güvenliğini tehlikeye sokabilecek doküman ve bilgilerin ortaya çıkma ihtimali nedeniyle ilgili yasa gereği duruşmaların kapalı yapılmasına, duruşma içeriğiyle ilgili yayın yasağı getirilmesine karar vermişti.
Duruşma içeriğinin yayınlanması halinde hata duyurusunda bulunulacağına hükmeden mahkeme, taraflar dışındaki herkesi salondan çıkartmıştı.
Cumhuriyet
