Sezai Türkeş-Fevzi Akkaya (STFA) ile atılan birinci adım yıllar içinde 20 milyar dolarlık bir iş potansiyeli yarattı. Libya riskli bir pazar olmasına karşın her vakit Türk şirketlerinin radarında olan bir ülke oldu.
Libya, 1.5 trilyon metreküplük doğalgazı, yaklaşık 50 milyar varil petrol rezervi bulunan kıymetli bir petrol üreticisi. Nüfusu 6.5 milyon. Sağlıktan eğitime her türlü yatırıma gereksinim duyan ülke, uzun yıllar Locerbie faciası nedeni ile ambargo altındaydı. 2003’te devrin lideri Muammer Kaddafi’nin özür dilemesi sonrası Batı ile yeni bir devir başladı.
Türk yatırımları da işte o periyot ağırlaştı. O günlerde yalnızca müteahhitler değil Rixos’tan Koton’a birçok marka bu ülkede yerini almıştı. Lakin 2011’de Kaddafi rejiminin yıkılmasıyla yatırımlar büsbütün durdu.
Bu müddette imzalanan ve 19 milyar doları bulan mukavelelerden yaklaşık 4 milyar dolar fiyatındaki alacak, uzun yıllardır tahlil bekliyordu. Sıhhat, güç ve petrol alanlarında yarım kalan ve tasfiye olmayı bekleyen işler için görüşmeler bir müddettir devam ediyordu.
YENİ PROJELER MASADA
Heyetler ortası görüşmelerin akabinde Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti Planlama Bakanı Taher Jehaimi, 13 Ağustos 2020’de mutabakat zaptını imzalamıştı.
İşte bu mutabakat zaptı ile ilgili kıymetli bir adım atıldı. Bunu Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan toplumsal medya hesabından dün açıkladı. Pekcan, Türk müteahhitlerin Libya’da yarım kalan projelerinin devam etmesini sağlayacak mutabakat zaptının 24 Eylül prestijiyle yürürlüğe girdiğini belirtti.
Pekcan, kılavuz adım olarak nitelediği karar için “Türk firmaları, Libyalı patron yönetimlerle görüşmelere başlayarak, tamamlanmamış projelere ait iş süreçlerini sonuçlandırabilecek. Libya’nın tekrar imarında yer alabilecek firmalarımızın yatırımlarının devamı açısından son derece kıymetli olan kelam konusu kararın güzel olmasını diliyorum” yorumunu yaptı. l İktisat Servisi
Cumhuriyet
