Dava evrakında anlatılan olayın ayrıntıları şöyle: Çocuk mahkemesinde “yağma suçu” kapsamında tutuklu yargılanan B.C., 24 Şubat 2015’te davanın ertelenmesine sonlandı ve Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nin D Blok 7b61 numaralı nezarethanedeki gri renkli büyük uzunluk plastik çöp kovasını tekmeleyerek kırdı.
B.C., mahkemedeki sözünde suçlamayı kabul etmedi. 2015 yılında kırılan kova için başsavcılık, mahkemeye 11 Temmuz 2020 tarihinde ziyanı 20.06 TL olarak bildirdi. Olay günü hazırlanan tutanakta imzası bulunan memur şahit, “Ben çocuğu çöp kovasını tekmelerken görmedim. Lakin arkadaşları onun kırdığını söyledi. Ben, ‘Yine yargıçlar bana ceza verir’ dediğini net olarak duydum” halinde beyanda bulundu.
Yargılamayı yapan mahkeme, B.C’nin hakkında öteki kabahatlerden mutlaklaşmış mahpus cezaları olduğunu kararına yazdı. Kontrol müddetinde de B.C’nin kasıtlı olarak hata işlediğinin altını çizdi. 1 yıl olarak verilen mahpus cezası evvel 8 aya sonra, 6 ay 20 güne düşürüldü. Bu cezada günlüğü 20 TL’den 4 bin TL olarak isimli para cezasına çevrildi. B.C., taksitleri vaktinde ödemezse paranın kalan kısmı peşin olarak tahsil edilecek.
İSTİNAFA BAŞVURULDU
B.C’nin avukatı Ceren Şarman, karara karşı istinaf yoluna gittiklerini söyledi. Şarman, “Çöp kutusu metal olsaydı devrilecekti. Ziyan gören malın pahası 20 TL olup 20 TL için 4 bin TL isimli para cezası verilmesi hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Hırsızlık ve yağma hatalarında malın kıymetinin azlığı cezasızlık nedeniyken mala ziyan verme hatasında bu karara yer verilmemesi Türk Ceza Kanunu’ndaki eksiklikten kaynaklanmaktadır” dedi. l İSTANBUL
Cumhuriyet
