Ankara’da eşiyle birlikte öğretmenlik yapan Mustafa Yeşilyurt, koronavirüse yakalanan annesi Esengül Yeşilyurt’a tedavi gördüğü hastanede refakat etmek için 10 gün evvel memleketi Erzurum’a geldi.
Yeşilyurt, bu süreçte hastane odasından canlı bağlanarak EBA’dan eğitimlere devam etti. 40 öğrencisine günde 6 saat der verdiğini söyleyen Yeşilyurt, “Bütün dünyayı sarsan koronavirüs salgını pek çok yerde hayatımızı olumsuz etkiledi. Sevdiklerimizden, öğrencilerimizden farklı kaldık. Konutlarımıza kapanarak uzaktan çalışmaya başladık. Uzaktan eğitimle öğrencilere dersleri öğretmeye çalıştık. Hababam sınıfında geçen Mahmut Hoca’nın bir repliği vardı.
‘Okul yalnızca dört duvarı olan bir yer değil, yerine nazaran bir orman hatta dağ başı bile olabilir’ diyordu. Annemin hastalığı sebebiyle buraya gelmek zorunda kaldım. Öğrencilerimden uzak kaldım. Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın ‘Her yerde eğitim, her ferde eğitim’ sloganıyla yola çıkarak kurduğu EBA sistemi üzerinden derslerimizi yapmaya imkan bulduk. Bakanlığımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ederim” diye konuştu.
‘SAĞLIK ÇALIŞANLARI DESTAN YAZIYOR’
Erzurum’un tarihi yerlerinde ders anlatamadığı için üzgün olduğunu söyleyen Yeşilyurt, 23 Nisan’da öğrencilerinden farklı kalmanın burukluğunu yaşadığını belirtti. Hastanedeki tüm işçinin ağır bir biçimde çalışarak destan yazdığını vurgulayan Yeşilyurt, “Şu anda güvenlik vazifelileri, paklık vazifelileri, hemşireler, tabipler ve idari işçisi göz önüne alırsak hastanelerde bir destan yapıldığını söyleyebilirim.
Sıhhat çalışanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Ayrıyeten iki durum beni çok üzüyor. En çok istediğim şeylerden birisi İkili Minareli Medrese ile Yakutiye Medresesi’nden öğrencilerime ders anlatmadığım için çok üzgünüm. Bir başka üzüldüğüm noktada maalesef 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı coşkuyla kutlayamayacağız” dedi.
Cumhuriyet
