İlkokul birinci sınıflar yarın okulda yüz yüze eğitime başlıyor. Şimdilik üç hafta mühletle öğrenciler haftada iki gün okula gidecekler, daha sonra yaşanacak gelişmelerin ışığında Ulusal Eğitim Bakanlığı’ndan yeni açıklamalar yapılacak. Eğitim uzmanı Hatice Yılmaz, “Okulların kapalı kalmasından en çok ilkokul öğrencileri etkilenmektedir. Okula aidiyet ve öğretmene bağlılık hissinin en yüksek olduğu ilkokul öğrencilerinin okula devam etmemeleri durumunda tahsilin ehemmiyetini içselleştirmeleri mümkün olmayacaktır” dedi.
Birinci sınıfa başlayacak öğrencilerin uzaktan öğretim yoluyla, öğretmen nezareti olmadan parmak kaslarının gereğince gelişip gelişmediğini görmenin, harflerin yazılışını, okuma ve yazma öğretmenin neredeyse imkânsız olacağına dikkat çeken Yılmaz, şöyle devam etti:
“İlkokul çocuğunun eğitimden kopması ve öğrenmenin kıymetini içselleştirememesi onun tüm tahsil hayatını olumsuz etkileyecektir. İlkokul öğrencileri için ‘öğretmenin istediği kanundur’. Bu sene öğretmenlerin birinci işi öğrencilerine salgının önlenmesine yönelik uygulamaları göstererek öğretmek olacak. Elbette öğrencilerinden bu kurallara konutta de uymalarını isteyecektir. Hasebiyle velilerde salgının önlenmesine yönelik tekliflere uymak zorunda kalacaklardır. Anne babaların kelamını dinlemek konusunda daha fazla zorluk çıkaracak ortaokul ve lise öğrencilerinin de en kısa müddette okula dönmeleri salgının önlenmesi açısından epeyce değerlidir. Türkiye’de yaklaşık toplam 25 milyon 600 bin öğrenci var. Sokağa çıkma yasağı olmadığı sürece bu çocukları meskende tutmak neredeyse imkânsız.”
OKULLAR NEDEN AÇIK OLMALI?
Okulların açık olmasının, çocukların sıhhati, akademik ve ekonomik geleceği açısından kıymetli olduğunu vurgulayan Yılmaz, Salgın Hastalıkları Tedbire Merkezi’nin açıklamasına nazaran şu noktalara dikkat çekti:
– Kâfi fizikî aralık ve hijyen tedbirleri uygulandığında, okulların öbür çalışma ve cümbüş yerlerine nazaran yayıcı – bulaştırıcı yerler olduğu söylenemez.
– Okulların kapanmasını takiben ergenlerin dışarı çıkış müsaadeleri ile birlikte 0-18 yaş ortasının virüs yayma oranının yüzde 22.4’e kadar yükseldiği görülmüştür. Bunun en büyük sebebi, okul dışındaki ortamlarda çocukların bilhassa de ergen gurubun kontrolsüz biçimde sosyalleşmesidir.
– İşe giden beşerler ile okula giden çocuklar ortasında hastalık kapma ihtimali neredeyse birebirdir. Bunun yanında çocuklar ve gençler daha çabuk iyileşmektedir. Ek olarak mesken ortamında virüs kapma oranları, okul ortamında virüs kapma oranlarından daha makûs bir tablo çizmektedir.
– 20-49 yaş ortasındaki yetişkinler -ki bu aralık öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunu kapsar-, çocukların ortasında kendi ortalarındaki kalabalıklardan çok daha inançta olurlar.
– Okulların açılması ile öğrencilerin dezenfekte edilen ve kontrollü bir ortamda bulunması, toplum içinde virüs yayılmasına karşı okulların kapalı olmasından çok daha iyi bir seçenektir.
BU OYUNLARDA TEMAS YOK!
Ulusal Eğitim Bakanlığı, okulöncesi ve ilkokul 1. sınıf öğrencilerinin maske, toplumsal aralık ve şahsî hijyen şartlarını daha kolay bir biçimde içselleştirip yeni olağana eğlenceli bir biçimde ahenk sağlayabilmeleri hedefiyle “Temassız Oyunlar Kitabı” hazırladı. Bakan Ziya Selçuk Ankara Yenimahalle Çiğdemtepe’deki Şehit Aytaç Usta İlkokulu’nun bahçesinde oyunların provalarını yapan öğretmenlere eşlik etti.
Kitapta yer alan ve hiçbir fizikî temas içermeyen toplam 60 oyunun her birinin çocuklarda “tanışma, irtibat, dikkat, hareket ve işbirliği” üzere çeşitli edimlerin gelişmesine yardımcı olacağını belirten Bakan Selçuk, çocukların, “maske, toplumsal ara ve şahsî hijyen” kurallarını içselletirmelerine yardımcı olacak bu oyunların, okul hayatına ahenk sağlamalarını da destekleyeceğini söyledi.
Cumhuriyet
