Toplumsal medya hesabında yaptığı ankette ‘Kayseri mi yoksa Kastamonu pastırması mı’ diye soran ünlü yemek eleştirmeni Vedat Milor’un sonuçları açıklamasıyla iki kentin üreticileri karşı karşıya geldi. Pastırma geleneğinin korunması gerektiğine dikkat çeken Milor, “Bu tip anketleri yapmaya devam edeceğim. Buradaki gaye aşikâr bir kültürü korumak zira kaybolmaya yüz tutan çok hoş yemekler var ya da aslına uygun yapılmıyorlar. Ülkenin gastronomisi ulusal kültür hazinemizin çok kıymetli bir parçası” dedi. Dijital platform GAİN’de yaptığı program için Twitter’da düzenlediği anket sonuçlarıyla ilgili Demirören Haber Ajansı’na (DHA) konuşan Milor, pastırma üretiminde klâsik tekniklerden uzaklaşıldığını söyledi.
‘PASTIRMA İÇİN TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR’
Kastamonu’da ve Kayseri’de çok iyi pastırmaların yapıldığını söyleyen yemek eleştirmeni Milor, her iki vilayette üretilen pastırma için tehlike çanlarının çaldığına dikkat çekerek, “Sürüm çok artmış. Talep çok olduğu vakit yılın 12 ayında da pastırma yapmaya çalışılıyor. Evvelce pastırma yazında, kurutularak yapılırdı. Bir yandan Erciyes, bir yandan Ilgaz Dağları’ndan gelen esintiyle yavaş yavaş kuruması ve doğal hayvanların kullanılması üzere özellikler giderek tarihe karışıyor” tabirlerini kullandı.
‘PASTIRMA ÜZERE BİRÇOK ESERDE ÜRÜN GAMI GELİŞTİRİLMELİ’
Her şeye karşın iyi pastırma yapan üreticilerin var olduğunu lisana getiren Milor, pastırma ve birçok eserde ürün gamı geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Gelenek demek, bir yanda deneyim ve bilgi oluyor. Üreticilerimizin pek birden fazla bu işi severek yapıyor ve aile geleneğini devam ettiriyor. Bazen talep o kadar fazla ki onlar da havlu atmak üzere. Pastırma ve birçok eserde ürün gamı geliştirilmeli. Her türlü pastırma yapılabilir. Doğal hayvanlardan, pastırma yazında kurutularak, çemenin, kimyonun, sarımsağın en iyisiyle yapılanlar başka bir kategoride satılabilir. Şarküteri eserlerinde dünyada bu türlü yapılıyor. Bizim de pastırma geleneğimizi muhafazamız lazım.”
Cumhuriyet
