Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Faruk Aydın, yaklaşan ramazan ayının hadiselerin düşürülmesi açısından fırsat olabileceğini belirtti. Ramazan ayında tüm ülkede tam kapanma uygulanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Faruk Aydın, “Türkiye için ramazan ayını baht olarak görüyorum. Ramazan ayındaki bu süreyi çok iyi kullanmamız hem baharımızı hem yazımızı kurtarmamız gerekiyor.
“BİZİ DAHA BERBAT GÜNLER BEKLİYOR”
“BU SAYILARLA UĞRAŞ ETMEK ÇOK ZOR”
Geçen yıl tüm ülkede uygulanan sokağa çıkma yasaklarının olayların denetim edilmesinde kıymetli tesiri olduğunu söz eden Prof. Dr. Aydın, “Geçtiğimiz yıl uygulanan kapanmalarla sayıların önemli formda denetim edilebildiğini göstermiştik. Artık yalnızca hafta sonu kapanmayla bu sayılarla çaba etmenin çok sıkıntı ve yetersiz olduğunu görüyoruz. Kapanmayla sayılarla fakat çaba edebilir hale gelebiliriz” diye konuştu.
‘YOĞUN BAKIMA GİRMEK İÇİN SIRA BEKLEYENLER VAR’
Hadise artışıyla birlikte hastanelerde ağır bakım ünitelerinin dolduğunu tabir eden Prof. Dr. Aydın, “Hastanelerde önemli sıhhat yükü artmaya başladı. Ağır bakımlarımız doldu ve ağır bakıma girmek için sıra bekleyen hastalarımız var. Bu sayıların biraz daha artması durumunda sıhhat hizmeti sunamayan bir duruma düşebiliriz ve daha büyük hizmet sıkıntıları yaşayabiliriz. En azından baş edilebilir bir sıhhat hizmetinin oluşturulması gerekiyor. Sayıların kesinlikle düşürülmesi gerekiyor. Aksi halde bizi hiç iyi günler beklemiyor. Şayet bu süratle devam ederse çökme suratı çok uzak değil, bilakis yakındır” dedi.
‘VAKALAR 70 BİNE ÇIKABİLİR’
Covid-19 üzere üst teneffüs yolu enfeksiyonlarının kuluçka devri nedeniyle katlanarak arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, “Solunum yoluyla bulaşan enfeksiyonlar her kuluçka periyodunda 2 katına ulaşabiliyorlar. 1 Mart itibariyle normalleşmeden sonraki izlediğimiz sayıların tamamı epidemiyolojik kriterlere uygun biçimde karşımıza çıktı. 10 bin olan olay, bir kuluçka periyodunda 20 bine, ikinci kuluçka devrinde 40 bine çıktı. Artık 3’üncü kuluçka devriyle 60 hatta 70 bine çıkmak durumunda. Türkiye’nin sıhhat alt yapısı ve hizmetleri düzgün, sıhhat çalışanları önemli emekle bu işi yürütmeye çalışıyor lakin sonuçta hastane kapasiteleri aşikâr. Tüm insanların hasta olması durumunda sıhhat hizmeti verememe durumuna düşme ihtimalimiz vardır. Mevcut hasta yükünü yüzde 25 ile yüzde 50 civarında artması durumunda sıhhat hizmetlerini sunamaz hale geliriz” sözlerini kullandı.
Cumhuriyet
