AÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cet Nevzat Yalçın, Türkiye’deki koronavirüs aşılamaları hakkında bilgi verdi. Öncelikli olarak sıhhat çalışanlarının koronavirüse karşı aşılandığını aktaran Prof. Dr. Yalçın, Türkiye’de yaklaşık 1 milyon 60 bin sıhhat çalışanı olduğunu, birinci doz aşılarının ise 14 Ocak’ta yapılmaya başlandığını hatırlattı. İkinci doz aşıların 28 gün sonrasında yapılacağını belirten Prof. Dr. Yalçın, yapılan aşıların çok fazla yan tesiri olmadığını vurgulayarak, inaktif bir aşı olması nedeniyle hafif hastalık belirtisi ortaya çıkardığını ve birkaç gün içerisinde de geçtiğini açıkladı.
‘ETKİLİ BİR AŞI UYGULANIYOR’
Birinci olarak sıhhat çalışanlarının aşılanmasının çok kıymetli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yalçın, “Toplumun başka bölümlerini düşündüğümüzde sıhhat çalışanlarının hastalanma riski çok daha yüksek. 10 aylık sürece bakıldığında, yaklaşık 100 bin sıhhat çalışanın hastalandığına dair datalar var. Sıhhat çalışanlarının kimileri hayatlarını kaybetti. Bu nedenle öncelikli yerde olduklarını biliyoruz. Yalnızca hastalanma değil, hastalığın getirdiği işten uzaklaşma, moral ve motivasyonların azalması, sıhhat çalışanlarının çalışma azminde azalma oluşturdu. Cumhurbaşkanının aşılanmaya öncülük etmesi değerli bir konu, toplumun aşıya karşı birtakım öngörülerini ortadan kaldırmış oldu. Tesirli bir aşı uygulanıyor. Bu aşının çok problemli bir aşı olduğunu da düşünmüyoruz” dedi.
‘AŞI KORONAVİRÜSÜ DURDURACAK EN KIYMETLİ AJAN’
Koronavirüs nedeniyle dünyada 80 milyonun üzerinde insanın hastalandığını, 2 milyonun üzerinde ise vefatla sonuçlandığını aktaran Prof. Dr. Yalçın, “Hızlı bir halde toplumların aşılanması bu türlü bir pandemiyi sonlandırabilecek en kıymetli konudur. Zira pandeminin ortasında bir yerdeyiz. Toplumun önemli bir kısmında bağışıklık sağlayarak bu aktifliği sağlayabiliriz. Aksi takdirde bu ölümlerin daha da artması bekleniyor. Aşı bunu durdurabilecek en kıymetli casus diye düşünüyorum. Bu aşıların 2 dozundan sonra ortalama iki hafta daha eklersek, yaklaşık 1- 1.5 ay içerisinde insanlarda kâfi antikor seviyesi gelişecektir. Riskli bireylerin büsbütün aşılandığını göz önünde bulundurursak, 4 ila 6 ay içerisinde toplumun önemli bir kısmının bağışık hale geleceği ve münasebetiyle hastalığın suratının bir biçimde düşürülebileceğini söyleyebiliriz” diye konuştu.
‘KORONAVİRÜSÜ ENGELLEMEK İÇİN AŞI DEĞERLİ UNSUR’
Aşının insanı koruduğunu ya da hastalığı en ağır biçimde geçirmesini engelleyen esirgeyici bir unsur olduğunu belirten Prof. Dr. Yalçın, “Aşı olmakla her şeyin bittiği manasına gelmiyor. Temel şartlar yani maske, aralık ve hijyen üzere konuları vurgulamak zorundayız. Aşı tek başına kâfi değil. Bu tedbirleri sürdürmek gerekiyor. Mümkün olan en kısa mühlet içerisinde toplumun geniş bir bölümüne bu aşıların uygulanmasının mümkün olacağını düşünüyorum. Aşılamak bu hastalığı engelleyebilmek için en kıymetli öge. Herkesin aşılanmasını öneriyorum” dedi.
Cumhuriyet
