DSÖ, dünyada az sayıda insanın kaliteli ruh sıhhati hizmetlerine ulaşabildiğine, azgelişmiş ülkelerde insanların yüzde 75’i hiçbir tedavi göremediğine dikkat çekti.
Türkiye’deki durumu pahalandıran Davranış Bilimleri Enstitüsü Derneği Lideri Uzman Klinik Psikolog Emre Konuk, bir ruh sıhhati yasası olmadığına dikkat çekerek “Nüfusumuz çok fazla, psikoterapi uygulayacak profesyonel sayısı ise çok düşüktür” dedi.
Türkiye’de 250-300 bine yakın ruh sıhhati profesyoneline gereksinim olduğunu belirten Konuk, “Ülkemizin ruh sıhhati ile ilgili süreçleri, 1928 tarihli, ‘Sıhhat ve Şuabatı Sanatlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun’a ek unsurlar ve yönetmeliklerle yürütülür. Mevcut yasanın yol açtığı en büyük problem, bu yasanın bir sözle bile olsa ruh sıhhatinden, yani ruh sıhhati hizmetlerinin nasıl düzenleneceğinden kelam etmemesidir. Durum ek hususlar ve yönetmeliklerle yönetim edilmektedir. Elhasıl mevcut sıhhat yasası ruh sıhhati hizmetinin önünü tıkamaktadır” dedi.
Konuk, ruh sıhhati yasasının neleri düzenleyeceğine ait şunları kaydetti: “Ruh sıhhati hizmeti, bu hizmeti verecek yetkinliğe sahip profesyoneller tarafından verilir. Ruh sıhhati hizmetini oturtmuş ülkelerde ve daha pek çok ülkede bu hizmet sigorta kapsamındadır. Nüfusumuz çok fazla, ruh sıhhati hizmeti verecek, yani psikoterapi uygulayacak profesyonel sayısı ise çok düşüktür. Devletin, ruh sıhhati hizmetinin düzenlenmesini sağlayacak akreditasyon -lisanslama-sertifikasyon konseylerinin nasıl oluşturulacağında belirleyici rol oynaması ve denetlemesi beklenir. Gönül ister ki hiçbir partinin ve siyasal görüşün çıkarının kelam konusu olmadığı bir bahiste partiler anlaşsın ve süratle gündeme gelsin.”
Cumhuriyet