Tuzla’da dün bir sitede çekim yapan müzikçi Halil Sezai, çekime müsaade vermeyen mahalle sakini 67 yaşındaki Hüseyin Meriç ile tartışma yaşamış; Sezai, yaşlı adamı darp etmişti. Yaşanan hadisenin akabinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, müzikçi Halil Sezai’yi tabire çağırdı.
KONUŞMAMA KARARI ALDI
Sezai bugün avukatı aracılığıyla yeni bir açıklama yaptı: Öncelikle müvekkilimizin, dün sabah saatlerinde yaşanan şanssız vakanın merkezinde yer aldığı için son derece üzgün ve pişman olduğunun bilinmesini isteriz. Şiddetin ne fizikî ne de ruhsal hiçbir çeşidi kabul edilemeyeceği üzere, hiçbir makul münasebeti de olamaz. Müvekkilimiz, kamuoyuna karşı olan mahcubiyeti ve şiddetin hiçbir makul açıklaması ve münasebeti olamayacağına dair inancı sebebi ile konuşmama kararı almıştır.
“GÖRÜNTÜLERİN ÜZERİNDE OYNANDI”
Müvekkilimiz kararına sadık kalacağını beyanla; sırf, keder ve pişmanlığını lisana getirmek, kamuoyundan özür dilemek ve yaşanan bahtsız hadisenin temelinde medyaya servis edildiği üzere gerçekleşmediğini beyan etmek istemiştir. Hadiseyle ilgili şahısların, hadiseye ait imgeleri ellerinde bulundurmalarının avantajı ile şuurlu ve manipülatif bir biçimde imgeler üzerinde oynayarak (kesip-düzenleyerek) yaşananları farklı halde lanse etmeye çalıştığının, bu gayeyle imajların medyaya bu halde servis edildiğinin bilinmesini isteriz.
“YARGI SÜRECİNDE ORTAYA ÇIKACAK”
Bu halde medyaya servis edilen imajlarda ilgili şahsın küfürleri, tehditleri ve müvekkile uyguladığı şiddete ait kısımların kesildiğine dikkat çekmek isteriz. İlgili şahıs daha evvel de sarhoş bir formda müvekkilin yaşlı annesine ağza alınmayacak küfürler ve tehditler savurmuştur. Vakanın esasen nasıl geliştiği yargılama sürecinde ortaya çıkacaktır lakin kısaca kamuoyunu bilgilendirmek gerekir ise; bahtsız hadise müvekkilimizin direktörü Murat Aytaç Ağırlar’ın bahçesinde gerçekleşmiştir, ilgili şahıslar da Murat Aytaç Ağırları’ın komşusudur.
“PROJEYE PÜRÜZ OLDULAR”
“SON DEFA KONUŞMAK İSTEDİLER”
Müvekkilimiz ve direktörü ilgili şahısları bu konuda defaatle uyarmasına karşın ilgili şahısların tavrında rastgele bir değişiklik olmadığı üzere bilakis tacizleri artarak devam etmiştir. Müvekkil ve Murat Aytaç Ağırlar işlerinin daha fazla sekteye uğramaması ismine yeni bir adres arayışı içine girmiştir. Arkadaşları tarafından önerilen diğer bir kiralık yeri görmeden evvel; ilgili şahıslar ile evvelce kaynaklanan samimiyetine güvenerek orta bir yol bulunabilir ise yeni bir yer kiralamalarına gerek kalmayacağı kanısı ile son sefer ilgili şahıslarla konuşmak istemiştir.
SİLAHLA TEHDİT ETTİLER
Bu hedefle ilgili şahıslarla görüşmeye giden müvekkilimiz, ilgili şahısların sinkaflı hakaret ve tehditleri ile karşılaşmıştır. Bunun üzerine taraflar ortasında arbede yaşanmıştır. Arbedenin ardından müvekkilimiz ve arkadaşları araçlarına binerek hadise yerinden uzaklaşmaya çalışmış lakin birkaç sokak ötede ilgili şahıslar, tabir yerinde ise eşkıya üzere otomobilin önünü keserek sinkaflı hakaret ve silahla tehditlerde bulunmuşlardır.
DARP EDİLEN KİŞİ KONUŞTU
Halil Sezai’nin darp ettiği Hüseyin Meriç, “Neler Oluyor Hayatta” programına bağlandı. Meriç, yaşananlarla ilgili, “Defalarca darbedildim, ben elimi bile kaldırmadım, savunmaya bile geçmedim. Sanatçı kendisi, topluma örnek olmalıydı. Şu anda iyiyim bu topluma çok makus bir örnek, yaşlı olup olmamın bir ehemmiyeti yok yapmaması gereken bir hareketti” dedi.
“BU RADDEYE GELMEMİN SÜRECİ VAR”
Müzikçi, dün “Bu adam yan komşum. 5 aydır bizi rahatsız ediyor. Aylardır ‘gel lan’ tekliflerini reddettim. İçip içip ana bacı söverken sabır çektim. Silah çekmesine, bahçeye 30 adam yığmasına girmiyorum bile. Bu raddeye gelmemin süreci var” demişti.
Sezai kelamlarını şöyle sürdürmüştü:
“Olayı şöyle özetleyeyim de siz yeniden linçe devam edin; Evet 65 yaşında bir adamla arbede ettim. Arbede ettim diyorum zira daha evvel tekraren bu ağabeyimizin ‘gelin lan’lı tekliflerini reddettim. Güldüm geçtim. İkiz bir villada yan komşumuz oluyor kendileri. Oğlu ile bir arada yaşıyorlar. Biz direktörümüz Aytaç Ağırlar ile bir arada orada 6 kişilik bir takımla Youtube formatı hazırlıyoruz. Yemek talk showu. Konuk alıyor, yemek yapıyor sohbet ediyoruz. Ancak maalesef 5 aydır 1 kısım bile çekemedik. Maddi ziyanı geçtim manevi olarak burnunuzdan getirdi. Zira bu 65 yaşında ki abimiz direktörümüz ile olan husumetinden ötürü bize programı çektirtmemeye yemin etmiş. Bağıra çağıra o denli söylüyor 5 aydır!
Başardı da aslında sonunda. 5 ay boyunca bu abimiz içip içip ana bacı sülale söverken biz ya sabır çekmekten diğer bir şey yapmadık. Birinci vakitlerde ki sofra muhabbetlerimizin hatırına. 2 yıllık bir komşuluk geçmişi içinde çok yiyip içip muhabbet etmişliğimiz vardır. Ortasının bozulduğu direktörümüz Aytaç yüzünden sabahtan akşama kadar müzik açan, (evde değilken bile kurduğu düzenekle uzaktan yayın yapıyordu) başı yerinde değilken ana avrat söven bu 65 yaşında ki abimiz artık çıkmış her yerde konuşuyormuş. Varsın konuşsun. Silah göstermelere, bahçeye 30 tane adam yığmaya filan girmiyorum bile.
Çiçekle gittiğim meskende sonuç buna dönüştü. Manzaraları kırpmak kendi küfürlerini hakaretlerini yumruklarını kesmek esasen beni şaşırtmadı. Bunların hepsi dün anlatıldı gerekli mercilere. Benim yaptığım şeyde hayvanlık buna söyleyecek bir lafım yok… Beni bilen bilir çok sabırlı ve sakin bir insanımdır fakat bu raddeye gelmenin de bir süreci var. Üzgün müyüm? Hem de çok. Değmezdi bu mafya kıssalarını ballandıra ballandır anlatan, parasıyla her şeyi, herkesi satın alabileceğini düşünen abimiz için. Ben bilmiyor muyum sitenin 50 tane kamerası olduğunu, bilmiyor muyum magazin gezeceklerini beni ve ailemi çok makus bir konumda bırakacaklarını? Elbette biliyorum. Lakin dayanamadım işte. Taş olsa çatlardı aylardır süren bu kadar ağır küfür ve tacize. Dün tabirimi verdim. Daha bir sürü ayrıntı var tek tek anlattık. Gerekli isimli müracaatlarımızı yaptık. Savunulacak da bir tarafım da yok. Olan oldu. Çok üzgünüm. Herkesten de özür diliyorum. Kendisinden de özür diliyorum. Her ne olursa olsun yapmamam gereken bir şeydi lakin işte…”
Kaynak: BirGün
Cumhuriyet
