Çizim ve tasarım yapmaya çok küçük yaşlarda başlayan sanatçı, disiplinlerarası bir tasarım anlayışına sahip. Naz Öztuna, yeni koleksiyonunda giysi ve seramiği birleştirmiş ve ortaya “NØ SEASONS” isimli yeni çalışmaları çıkmış.
Tiyatroda kostüm-tasarım da yapan, yapıtları yurtiçi ve yurtdışında birçok galeride sergilenen ve son çalışması “seramikten giyilebilir sanat” ortaya çıkaran Öztuna ile yeni yapıtlarını konuştuk.
Tasarım yapmaya ne vakit, nasıl başladınız?
Bir şeyler üretme serüvenim bebeklik yaşlarıma dayanıyor. Her şeye çocukken fotoğraf yaparak başladım, enteresan bir renk kombinasyonu anlayışıyla kendimce çeşitli kompozisyonlar oluştururmuşum. Anneannem onları hâlâ saklar. Birçok farklı çeşitte materyallerle çeşitli nesneler, ufak heykeller, kuklalar vb. yapardım. Öğretmenlerim beni fotoğrafla ilgili yarışlara sokarlardı, çeşitli dereceler aldım. Yeniden kendimce giysi dizaynları çizerdim ve daima sanat eğitimi almak istiyordum. Kendi söz biçimim olan tasarım anlayışım küçüklükten başlayıp gittikçe evrilerek bugünkü halini almış oldu.
‘UÇSUZ BUCAKSIZ EVREN’
Sonunda ne eğitimi aldınız? Ve ne üslup dizaynlar yapıyorsunuz?
Kavramsal seramik ve giysi dizaynları yapıyorum. Marmara Üniversitesi Hoş Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Tasarımı kısmı mezunuyum. Seramik göründüğünün tersine hiç de sonlu olmayan, sonsuz form yaratabileceğiniz uçsuz bucaksız bir cihan kendi içinde. “Giyilebilir seramikler” olarak isimlendirdiğim çeşitli seramik korse ve büstiyerler yapıyorum son vakitlerde. Markam NØ’ya ilişkin giysi tasarımlarımda ise sezonsuz modüller ve çeşitli devirlere dair yorumlanmış, geçmişten gelerek bugünün bize verdikleriyle kendi geleceğini oluşturan dizaynlar diyebilirim. Giysi ve seramik tasarımlarım yeni koleksiyonumda buluşmuş oldular ve ortaya NØ SEASONS çıktı.
Nedir bu koleksiyon? NØ SEASONS’tan bahseder misiniz?
Bu benim birinci giyim koleksiyonum, çabuk tüketim kültürüne karşı bir tenkit niteliği taşıyor. Dönemlerden ve gelip süreksiz trendlerden bağımsız olarak öne sürdüğüm bu koleksiyon; Enygma, Dirty Diva, The Duchess, Sultan, The Black Widow, Josephine ve The Great Sinner isimlerini taşıyan, toplamda yedi farklı melez form ve karakterden meydana geliyor. Kendi içinde çeşitli zıtlıklar barındıran personaları yansıtarak izleyiciye dizaynlara farklı bir perspektiften bakabilmelerini sağlamayı amaçlıyor. Ortaçağ ve Osmanlı periyodundan de esintiler barındıran NØ SEASONS koleksiyonu tıpkı vakitte “giyilebilir seramikler”i de içeriyor. Vakitsiz bir koleksiyon! Her daim giyilebilsin ve çeşitli aksesuvarlarla ahenk göstererek yesyeni kesimlere dönüşebilsin istedim. Şıklığın yanında sahiden rahatlığa da değer verdim. Her ne kadar birinci bakışta karmaşık üzere görünse de modülleri tek tek incelediğiniz vakit birçok tarz sahibi insanın günlük hayatta giyebilecekleri şeyler de olduğunu görüyorsunuz.
MİLANO’DA SERGİLENDİ
Seramik işleriniz nerelerde sergileniyor?
Seramik işlerim yurtiçi ve yurtdışında çeşitli sanat galerileri ve tasarım fuarlarında sergileniyor. Kavramsal heykel çalışmalarım ile dahil olarak başladığım bu stantlar vakitle dünyaya da açılmamı sağladı. “Deri ve Toprak” başlığı altında topladığım birinci seramik enstalasyonum olan “Warrior Woman” konik bir büstiyer, iç çamaşırı, deri harness etek ve topuk kısmı şarap kadehlerinden oluşan seramik ayakkabılardan meydana geliyor ve Milano Tasarım Fuarı’nda sergilendi. NØ SEASONS koleksiyonumun içinde yer alan seramik büstiyerleri ise İstanbul’da üç farklı karma stantta sanatseverlerle buluşturmuş oldum.
Son yaptığınız işlerin öyküsü nedir?
Uzun vakittir süregelen bir kültürel ve duygusal birikimin yansımaları diyebilirim. Bahsettiğim 7 farklı personanın her biri çelişkilerin yanı sıra kendi içinde diğer bir duyguyu barındırıyor ve hepsi de tek bir kişiyi anlatıyor aslında.
Öztuna, “Deri ve Toprak” başlığı altında topladığı birinci seramik enstalasyonunu şöyle anlatıyor: “Warrior Woman, konik bir büstiyer, iç çamaşırı, deri harness etek ve topuk kısmı şarap kadehlerinden oluşan seramik ayakkabılardan meydana geliyor ve Milano Tasarım Fuarı’nda sergilendi.”
KENDİMLE YARIŞIYORUM
Yeni projeleriniz neler?
Kavramsal çalışmaların sürüyor. Seramik heykellerle başlamış olsa da bu kavram giyim koleksiyonlarına da yansıyor. Multidisipliner bir tasarım anlayışına sahip olan işlerimin benim için en tatmin edici tarafu, benzerine rastlanmayan işler üretmek ve kendimle yarışarak her vakit daha ileriye giderek nitelikli tasarım anlayışını sürdürmek ve geliştirmek.
Cumhuriyet
