Yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyonun üzerinde öğretmen, 6 Eylül’den itibaren salgın öncesindeki üzere haftada beş gün yüz yüze eğitime başladı.
Yetişkinler için geçerli olan koronavirüs önlemlerinin çocuklar için de uygulanması gerektiğinin altını çizen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nafiz Koçak, birinci kuralın maske, uzaklık ve hijyen olduğunu belirtti.
Ailelerin koronavirüs hastalığını ve bulaşın önlenmesi ismine yapılması gerekenleri çocuklarına anlatması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Nafiz Koçak, şöyle devam etti:
“Maske kullanımı, okulda hijyen önlemlerine nasıl uyulması gerektiği ve aralığın ne kadar olması gerektiğini çocukların anlayacağı lisanda anlatmalılar. Dezenfektan kullanımı nitekim değerli. Lakin okullarda çok ölçüde dezenfeksiyon gereçleri kullanılmamalı. Bilhassa çocukluk yaşındaki şahısları astım açısından tahdit ediyor. Prosedürlere uygun biçimde dezenfeksiyon süreci yapılmalı. Çocukların sık aralıklarla, bilhassa yemek öncesi ve sonrası sabunla ellerini yıkamaları gerekmektedir. Teneffüs ortalarında akıllarına geldikçe ellerini yıkamaları yararlı olacaktır.”
“DERSLER 30 DAKİKAYA DÜŞÜRÜLÜP 15’ER DAKİKA HAVALANDIRMA YAPILABİLİR”
Sınıfların havalandırılmasının ehemmiyetine dikkat çeken Doç. Dr. Nafiz Koçak, “Okullar kapalı ortamlar olduğundan uygun kurallarda günde 2-3 sefer en az 30 dakika havalanacak formda bir önlem alınmalı. Ders saatleri 30 dakikaya düşürülüp 15’er dakika önemli bir havalandırma yapılabilir. Birtakım ülkelerde karbondioksit sensörleri kullanılıyor. İkaz vermesi sonucu sınıf havalandırılıyor. Maske olağanda bilhassa hastanelerde 4 saatte bir değiştirilmeli. Okullarda ise gün içerisinde en fazla 12 saatte bir lakin 4 saatte bir değiştirilebiliyorsa daha iyi olacaktır. Okul ortamında çocuklarda enfeksiyon yaygınlığı manasında baktığımızda günlük tek maske kâfi olabilir” sözlerini kullandı.
“KORONAVİRÜS AŞI İLE ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK”
Birçok ülkede yapılan çalışmanın öğretmenlerin bulaşta yüksek bir rol oynadığını gösterdi diyen Doç. Dr. Koçak, “Kapalı bir ortam olduğundan çocuklar daha çok ailelerine virüsü götürebiliyor. Çalışmalarda öğretmenlerin daha çok bulaştırıcı olduğu gözlemlenmiş. Toplumda aşı tersi olan ve aşı konusunda yanlış bilgilendiren insanların maalesef sayısı az değil. Lakin şu anda geldiğimiz noktada hem Biontech hem Sinovac aşısı ikisi de hakikaten çok tesirli. Aşılama deyince çocuklar için yaklaşık 16 aşımız var. Onların da sistemli olarak aksatılmadan yapılması çok değerli. Aşı oldu hasta oldu üzere telaffuzlara de rastlıyoruz. Aşı yetersiz kaldığı için bu yaşanıyor. Zira yüzde 70 ila 80 önlüyor. Kalan kısım tesirli olamadığından yetersizlik oluyor. Dünyada birinci yapılan aşı çiçek aşısı. Bugün dünyada çiçek hastalığı yok. Aşı ile önlenebilir hastalıklar açısından baktığımızda koronavirüs hastalığı için hazırlanmış aşılarımız bugünden geriye baktığımızda aşı ile önlenebilir bir hastalık olduğunu bize gösterdi” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyet
