DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB İstanbul Vilayet Uyum Heyeti, TTB İstanbul Tabip Odası’ndan oluşan İstanbul Emek, Barış, Demokrasi Güçleri, “Ölümleri Durdurmak İçin Tam Kapanma Tam Ücret/Sosyal Bütçe Toplumsal Devlet” demek için Kadıköy İskele Meydanı’nda bir ortaya geldi.
Burada yapılan açıklamada, en az iki, tercihen dört hafta boyunca temel, mecburî, acil mal ve hizmet üretenler dışındaki bütün işlerde çalışmanın durdurulmasıyla “tam kapanma”nın kural olduğu, bu müddette de emekçi, işsiz, küçük esnaf, emekli yurttaşlar ve bayanların devlet tarafından desteklenmesi gerektiği söz edildi.
DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB İstanbul Vilayet Uyum Konseyi, TTB İstanbul Tabip Odası’ndan oluşan İstanbul Emek, Barış, Demokrasi Güçleri, “Ölümleri Durdurmak İçin Tam Kapanma Tam Ücret/Sosyal Bütçe Toplumsal Devlet” demek için Kadıköy İskele Meydanı’nda bir ortaya geldi.
“SALGINDA ÖLEN YURTTAŞLARIMIZIN SAYISI 40 BİNE YAKLAŞTI”
İstanbul Emek, Barış, Demokrasi Güçleri tarafından hazırlanan ortak basın açıklamasını TTB İstanbul Tabip Odası İdare Heyeti Üyesi Osman Öztürk okudu.
Türkiye’de artan koronavirüs olayları nedeniyle ağır bakım yataklarının dolduğu, ağır hastaların hastanelerde yer bulamadığı, tabipler hastalar ortasında seçim yapmaya zorlandığı söz edilen açıklamada, “Türkiye günlük hadise sayıları açısından Avrupa ülkeleri ortasında birinci, dünya ülkeleri açısından beşinci sırada. Sıhhat Bakanı’nın açıkladığı sayıların KOCA bir palavra olduğunu herkes gördü. Salgın mühletince hayatını yitiren yurttaşlarımızın sayısı 40 bine yaklaştı” denildi.
“RANT DEVŞİRMEYE ÇALIŞIYOR”
İktidarın salgını yönetmek yerine ‘başarı hikayesi’ yazmaya, siyasi rant devşirmeye çalıştığı tabir edilen açıklamada, “Bu siyasetin kurbanları ise çalışanlar, işçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf; hasılı fakirler oluyor. Dokuz aydır yalnızca sıhhatimizi değil, işimizi, aşımızı, gelirimizi de kaybediyoruz.
Çarklar çalışanların canıyla dönerken, sermayenin çıkarları halkın sıhhatinin önüne geçiyor. Büyük şirketlerin vergi borçlarını sıfırlayan iktidar, emekçi sınıfı başta olmak üzere halkın bu süreçteki problemlerini görmezden geliyor, milyonlarca insanı “salgından yahut açlıktan ölme” tercihine mahkûm bırakıyor” cümlelerine yer verildi.
“BÜTÇE KAYNAKLARI HALKIN SIHHATİ İÇİN KULLANILMALI”
Açıklamada ölümlerin durdurması ve salgının denetim altına alınması için şu tekliflere yer verildi:
-Toplumsal hareketliliğin azaltılması için Türkiye’nin en az iki, tercihen dört hafta boyunca temel/zorunlu/acil mal ve hizmet üretenler dışındaki bütün işlerde çalışmanın durdurulmasıyla “tam kapanma”sı kaidedir.
-Bu müddet zarfında halkın gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik ekonomik ve toplumsal önlemler alınmalı ve çalışanlar tam fiyatlı müsaadeli sayılmalıdır. Kapanma müddetinde emekçi, işsiz, küçük esnaf, emekli yurttaşlar ve bayanlar devlet tarafından desteklenmelidir.
-Kapanma sürecinin devamında, salgın devam ettiği sürece çalışma saatleri kısaltılmalı, mümkün olan işlerde kurallara uyularak meskenden çalışma sağlanmalı, kamuda ve özel kesimde dönüşümlü-kademeli mesai uygulamasına geçilmelidir.
– Salgın müddetince işten çıkarma yasağı bütün istisnaları kaldırılarak devam etmeli, lakin fiyatsız müsaade uygulamasına derhal son verilmeli, kısa çalışma ödeneğinden faydalanma şartları kolaylaştırılmalı ve bu ödenek en az taban fiyat seviyesine çekilmeli, taban fiyat insanca yaşanacak bir seviyeye çıkarılmalı ve vergi dışı bırakılmalıdır.
-Salgın boyunca minimum kullanım bedelinde elektrik, su, doğalgaz, bağlantı üzere temel hizmetler parasız olmalı, tüm yurttaşların kredi kartı borçlarıyla küçük esnafın kira ve kredi borçları ertelenmelidir.
-Eğitimin yüz yüze yapılmasının uygun şartları oluşturulana kadar, öğrencilerin ihtiyacı olan uzaktan eğitime erişim aygıtları ve internet teması fiyatsız olarak sağlanmalıdır.
-Salgın süratle devam ederken bütçe kaynakları, “mega projeler” ismi verilen Kanal İstanbul üzere gereksiz kamu yatırımları için değil halkın sıhhati ve geçimi için kullanılmalı; toplumsal devlet uygulamaları için şirketler ve büyük servetler vergilendirilmeli, dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki hissesi azaltılmalıdır.
-Sağlık Bakanı salgınla ilgili bilgileri gizleme, karartma tavrından vazgeçmeli; gerçek tablo bütün açıklığıyla toplumla paylaşılmalı; test sayısı arttırılmalı, meskende izolasyon şartları uygun olmayan hastalar için barınma imkanları sağlamaktır.
-Salgınla çabanın hastanelerde değil, alanda kazanılacağı gerçeğiyle filyasyon takımlarının sayısı süratle arttırılmalı, aile hekimliği sistemi salgınla uğraşa uygun hale dönüştürülmelidir.
-Salgını fırsata çevirmeye çalışan özel hastanelerin vatandaşlardan her ne isim altında olursa olsun fiyat alması engellenmeli; kamu hastanelerinin muhtaçlığa yanıt veremediği durumlarda özel hastaneler Sıhhat Bakanlığı’na devredilmelidir.”
“SALGININ DENETİM ALTINA ALINAMAMASININ SORUMLUSU TEK ADAM REJİMİ”
Açıklamanın devamında artan koronavirüs olaylarına ait “Türkiye’de salgının dokuz aydır denetim altına alınamamasının sorumlusu kuşkusuz Tek Adam Rejimi’nin baştan beri yürüttüğü ve bugün artık açıkça iflas eden salgın siyasetidir. Gelinen vahim durum göstermektedir ki; Türkiye’de salgınla çabanın ön şartı Tek Adam Rejimiyle çabadan geçmektedir” tabirlerine yer verildi.
“14 GÜN TAM KAPATILMA VE BÜTÇEDEN HERKESE DESTEK”
DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Nevzat Karataş, 14 gün tam kapanma yapılması gerektiğini söyleyerek, “Gerçek sayılar ortaya çıktı. Bu süreç içerisinde rehavete kapıldığımız için sonuçları artık ortaya çıktı. Bizim talebimiz en 14 gün olmak üzere tam kapatılma ve bütçeden herkese takviye verilmesi” dedi.
“SERMAYENİN ÇIKARLARINA UYGUN DAVRANILARAK SALGINLA UĞRAŞ EDİLMEZ”
KESK İstanbul Şubeler Platformu Şubesi Mehmet Emin Kırşanlıoğlu da “İktidara sesleniyoruz; salgınla çaba ‘mış’ yapmaktan, uğraş yapıyormuş üzere yapmaktan vazgeçmeli. Sermayenin çıkarlarını uygun davranarak salgınla uğraş edilmeyeceğini görüyoruz. 14 gün tam kapanma ve tüm halkımıza bütçeden takviye verilmesi talebimizi yeniliyoruz. İktidarı tüm dataları açıklamaya çağırıyoruz” diye konuştu.
“SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKME AŞAMASINDA”
TMMOB İstanbul Vilayet Uyum Konseyi Cevahir Akçelik, iktidar tarafından bir muvaffakiyet öyküsü yazılmaya çalışıldığının ve bunun palavradan ibaret olduğunu tabir ederek, şu cümleleri kullandı:
“Pandeminin yarattığı ekonomik şartların giderek ağırlaştığı bir devirden geçiyoruz. Hadise sayısının 1,5 milyonu aştığı bir devirde sıhhat sisteminin çökme etabına geldiği bir süreçteyiz. İktidar tarafından yazılan muvaffakiyet öyküsünün koca bir palavradan ibaret olduğunu görüyoruz.”
Cumhuriyet
