ABD’de 3 Kasım seçimleri öncesi düzenlediği mitinglerin Kuzey Carolina ayağında konuşan Lider Donald Trump, şunları söyledi:
“Bundan sonraki kıssanın Barış İçin Nobel Mükafatı olacağından eminim. Kosova ile Sırbistan ortasındaki katliamları durduruyoruz. Pek çok yıldan beri birbirlerini öldürüyorlar. Öldürmeyi durduracaklar. Dedim ki, ‘Beyler, haydi biraraya gelelim’. Biliyorsunuz, bunu yüzlerce yıldır farklı isimler altında yapıyorlar.” Lakin NATO’nun 1999’daki askeri müdahalesinden beri Kosova’dan rastgele bir katliam argümanı gelmiş değil.
Kasım 2016 başkanlık seçimlerini kazanarak Ocak 2017’de Beyaz Saray’a yerleşen Trump, birinci dış siyaset icraatı olarak, evvel nükleer savaşın eşiğine geldiği Kuzey Kore başkanı Kim Jong-un ile iki tepe düzenleyerek uzlaşı tesis etmiş. Kudüs’ü İsrail’in başşehri olarak tanıyan, İsrail’in Suriye’den ilhak ettiği Golan Zirveleri üzerinde egemenliğini tanıyan, İran’la nükleer mutabakattan çıkıp İran Ihtilal Muhafızları Kudüs Kumandanı Kasım Süleymani’ye suikast düzenleyen Trump, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahrayn ortasında ilgilerin olağanlaşmasına dönük mutabakat imzalanmasını sağlamıştı.
ÇOK HAK EDİLMİŞ BİR ONUR HALINDE KARŞILANMIŞTI
Bu son gelişmeden dolayı Trump’ın bu ay Norveçli bir milletvekili tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesini Beyaz Saray “Çok hak edilmiş bir onur” diye karşılamıştı.
Sputnik’te yer alan habere nazaran, Trump’ın Balkanlar’da kronik bir krizin tarafları olan Sırbistan ile Kosova liderlerine bu ay başında ekonomik olağanlaşma mutabakatı imzalatmasına ise ‘Kosova’nın İsrail’le ilgi kuracağı, Sırbistan ile Kosova’nın İsrail Büyükelçiliği Kudüs’te olacağını’ açıklaması damga vurmuştu. Beyaz Saray’daki merasimde Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in yüz sözü, muahedede Kudüs Büyükelçiliği unsuru olduğunu Trump açıkladığı an öğrendiği yorumlarını beraberinde getirmişti.
Cumhuriyet
