Woody Allen'ın evlatlık kızına taciz iddiaları yeni belgeselle tekrar gündeme geldi

Ünlü direktör Woody Allen’ın evlatlık kızı Dylan Farrow’u çocukken taciz ettiğine ait tez, dört kısımlık bir belgesel serisinde bir sefer daha gündeme geldi.

HBO televizyon kanalında yayınlanmaya başlanan belgeselde, birinci sefer Dylan Farrow’un çocukken kaydedilmiş imajları yer alıyor. Kelam konusu manzaralarda Dylan Farrow, “tavan arasında” yaşandığını söylediği tacizi anlatıyor.

Bu kamera kayıtları, teze husus olan tacizden günler sonra kaydedildi.

Son belgeselin “yalanlarla dolu” olduğunu savunan Allen hakkında tacizin gerçekleştiği öne sürülen periyotta soruşturma başlatılmış ama dava açılmamıştı.

Savcılığın atadığı psikologlar, Dylan Farrow’un tacize uğramadığı sonucuna varmışlardı.

Lakin daha sonra savcılardan biri, Allen’ın yargılanmasını sağlayacak bulgular olmasına karşın, çocuğu korumak için dava açmamayı tercih ettiğini söylemişti.

Woody Allen, bu tezlerin eşi, Mia Farrow tarafından ortaya atıldığını savundu.

Belgeselde yeni hangi tezler bulunuyor?

Guardian gazetesinde yer alan habere nazaran, belgeselde iki dikkat cazibeli kısım yer alıyor.

Bunlardan birincisi 1993 yılında, Allen’ın savunma grubu tarafından direktörün suçsuzluğuna delil olarak gösterilen ruhsal kıymetlendirme süreci ile ilgili.

O periyot, üvey kızı Dylan Farrow ile yaşadıklarına ait yapılan görüşmelerde kullanılan teknikler, birden fazla çocuk psikoloğu tarafından “travma tekrarına” neden olacağı için geçersiz olarak bedellendiriliyor.

Soruşturma sürecinde yapılan, toplam dokuz görüşmede 7 yaşındaki Dylan’ın “tutarsız” tabirlerde bulunduğu sonucuna varılmıştı.

Belgesel, o periyot soruşturmaya atanan New Yorklu toplumsal hizmetler görevlisinin de ünlü direktörün tabirlerine inandığını ortaya koydu.

Dylan Farrow’un birinci kere yayınlanan görüntüleri

Belgeselde, Mia Farrow’un 7 yaşındaki Dylan ile yaptığı konuşmalar da kamuoyu tarafından birinci kere görülüyor.

Bu görüntü kamera kayıtlarında Dylan, babasının “özel yerlerine” nasıl dokunduğunu gösteriyor. Bu imajların kullanılmasının, bugün 35 yaşında olan Dylan Farrow tarafından özel olarak istendiği de belirtiliyor.

Belgesele bu görüntülerle ilgili değerlendirmede bulunan birden fazla çocuk psikoloğu, bunların tacize uğramış bir çocuğun sözleri ile bağdaştığı sonucuna vardı.

Belgeselin baş araştırmacısı olan Amy Herdy de, “Tüm dokümanlar ve kayıtlara bakıldığında, benim görüşüm, Dylan’ın Woody Allen tarafından taciz edildiği gerçeğine işaret ediyor” diyor.

Dylan ve eşi ne karşılık verdi?

Belgeselde ayrıyeten Wood Allen’ın daha sonra evlendiği Mia Farrow’un evlatlık çocuklarından Soon-Yi ile de reşit olmadan cinsel münasebet kurduğu savı yer alıyor.

Woody Allen ve Soon-Yi ismine Hollywood Reporter’a yapılan açıklamada ise belgesel “baştan savma bir kişilik suikasti ürünü” olarak tanımlandı.

“Bu belgeselcilerin doğruyu bulmak üzere bir arayışı yoktu. Bunun yerine, Farrow’larla yıllarca süren bir bilinmeyen işbirliği yaparak, palavralarla dolu bu adaletsiz saldırıyı ortaya çıkardılar. Woody ve Soon-Yi’ye yanıt için sırf birkaç gün verildi. Elbette bunu yapmayı reddettiler.”

Allen ve daha evvel eşini kamuoyu önünde savunan Soon-Yi, belgeselde yer almayı kabul etmedi. Belgeselde Allen’ın 2020 yılında yayınlanan otobiyografisinden kısımlar yer aldı.

Belgeselde Allen ve Farrow’un birlikte oldukları periyotta evlat edindikleri Moses Farrow da yer almadı. Moses Farrow geçmişte, Dylan’ın annesi tarafından beyni yıkandığı savıyla babasını savunmuştu.

Cumhuriyet