Mali piyasalara ise bilhassa TL’deki dikkat cazip erime, Merkez Bankası rezervlerindeki büyük azalma, portföy piyasalarından yabancı çıkışı damgasını vurdu. Bütün bunların tesiriyle işsizlikte artış, istihdam ve işgücünde gerileme yaşandı. Fiyatıyla geçinen geniş bölümlerde dikkat cazibeli bir gelir kaybı oldu. Türkiye artık yeni bir yıla hazırlanıyor.
Merkez Bankası Lideri Murat Uysal’ın vazifeden alınması ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifası sonrası gündemi gelen “ekonomi yeni dönem” telaffuzlarının nasıl sonuçlar vereceği ağır formda tartışılıyor. Siyaset faizinin kısa müddette yüzde 17’ye yükseltilmesi ve yeni iktisat idaresi tarafından yapılan açıklamalar bilhassa iş dünyasında bir umut havası oluşturdu. Lakin iktisatla ilgili şu birkaç örnek, bilhassa 2021 yılının birinci yarısında kıymetli zorluklar olacağına işaret ediyor:
– Türkiye’nin en büyük gelir kalemlerinden olan ve cari açığın düşürülmesine dayanak veren turizm gelirleri, 2020 yılının birinci 11 ayında yüzde 72 azalarak 12 milyon bireye indi. Aşılarla ilgili gelişmelere karşın salgın sürecindeki belirsizlikler bu açıdan Türkiye’yi çok zorlayacak.
– Kasım ayı prestijiyle yıllık enflasyon yüzde 14’ü aştı. Son devirde gerileme görülse de dövizdeki yükselişin gecikmeli tesirleri, enflasyonunun önümüzdeki aylarda daha da artmasına neden olacak.
– İşten çıkarma yasağı ile işgücündeki düşüş nedeniyle TÜİK’e nazaran işsizlik oranı yüzde 12.7 olarak açıklansa da iş bulma umudu olmayanları da içeren geniş tarifli işsizlik oranı yüzde 26.4’e çıktı.
Cumhuriyet
