YÖK, AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanmasının çabucak akabinde açılan hukuk ve irtibat fakültelerinin kuruluş sürecindeki skandalı itiraf etti. Kelam konusu fakültelerin kuruluşuna ait karar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 5 Şubat’ta imzalandı. Karar, 6 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Fakat YÖK’ün, iki yeni fakülte açılmasına ait teklifini, 24 Şubat’ta yapılan genel heyette görüşerek “uygundur” yazısını Cumhurbaşkanlığı’na gönderdiği anlaşıldı. Saray’ın suratına yetişemeyen YÖK, kuruldukları duyurulan iki fakülteye yönelik kararı 19 gün sonra aldı.
CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, TBMM’ye sunduğu önerge ile Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a yanıtlaması istemiyle Boğaziçi Üniversitesi’nde kurulan fakülteleri sordu. Bakan Selçuk ise önergeyi YÖK’e yönlendirdi.
19 GÜN GERİDEN GELDİ
YÖK’ün yazısına nazaran süreç; Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’nün 3 Şubat’ta YÖK’e yaptığı “üniversite bünyesinde hukuk ve bağlantı fakültesi kurulmasına” yönelik iki başka teklifle başladı. Tekliflerden iki gün sonra Cumhurbaşkanı, Boğaziçi’nde hukuk ve irtibat fakültelerinin kurulmasına müsaade veren kararı imzaladı.
Ama bu tarihte YÖK, şimdi Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’nün tekliflerine yönelik bir karar almamıştı. YÖK Genel Şurası, kuruldukları resmi olarak duyurulan iki fakülteye ait teklifi, 24 Şubat’ta yapılan toplantıda görüşerek “uygundur” kararı aldı. YÖK’ün 19 gün geriden gelen kararı Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi.
YÖK, kararını dikkat çeken tabirlerle gerekçelendirdi. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. M.İ. Safa Kapıcıoğlu imzalı değerlendirmede, “Ülkemize yöneltilen suçlamalar üzere hususlarda milletlerarası mahkemelerde lisan ve alan yetkinliği ile ülkemizin menfaatlarını savunabilecek nitelikli insan gücüne duyduğumuz gereksinim açıktır” denildi. YÖK’ün Boğaziçi Üniversitesi’nden beklentisinin, “nitelikli hukukçu ve akademisyen yetiştirmesi” olduğu kaydedildi.
‘TAM BİR SKANDAL’
CHP’li Özdemir, YÖK tarafından verilen karşılığın tam bir skandal olduğunu belirterek “Cumhurbaşkanlığı, Yüksek Öğretim Kurumları Kanunu’nu çiğneyerek, YÖK’ün kararını beklemeden fakültelerin kuruluşuna müsaade veriyor. Rektörlüğün münasebeti de farklı bir skandal. Türkiye’deki 84 hukuk fakültesinin hiçbirinde, ‘hukuksal tahlil yeteneğine sahip, iyi derecede İngilizce bilen, çok istikametli hukuk mezunlarının olmadığı’ savunuluyor. YÖK de yaptığı değerlendirmede bu görüşü tasdik ediyor” dedi.
Cumhuriyet
